2 Şubat 2016 Salı

Girişimcilik Tutkusu, Küçük İşletmeler Niçin Batar, Nasıl Büyür - Micheal E. Gerber


Küçük işletmelerin işleyişi, nasıl büyüyebileceği ve batmalarındaki temel sebepler objektif ve profesyonel olarak kitapta işleniyor. Satılan üründen ziyade işletmenin sistemi ve işleyişi temel alınıyor. Sistemin nasıl geliştirileceği hakkında çok çarpıcı bilgiler veriliyor. Yaratıcı bir fikir ve tüm detayları ele alınmış bir sistem için başarının kaçınılmaz olduğu gösteriliyor. Her bölümünde örnekler verilerek konu çok net ve anlaşılır olarak ortaya konuluyor. İşinizin içinde değil üstünde çalışmanın ve taktik işlerden arınıp enerjimizi stratejik işlere yönlendirmemiz gerektiği belirtiliyor. Küçük işletmeleri başarıya götürecek tüm stratejiler yani bence altın kurallar anlatılıyor. Bunları temelde nasıl organize edip şirketimize adapte edeceğimiz de ayrıca örnekler ile gösteriliyor. 

Kitabın 9. Bölümden çok kısa bir alıntıyı sizinle paylaşıyorum. 
"Çalışırken işinizin içinde değil, üstünde olun. İşinizde  yoğun üretimi yapılabilecek bir ürünün üretim öncesi prototip modeliymiş gibi çalışın. İşinizi kendinizden farklı bir şey, apayrı bir dünya, gayretlerinizin ürünü, çok özel bir ihtiyacı karşılamak üzere tasarlanmış bir makine, size daha çok hayat verecek bir mekanizma, iç içe geçmiş parçalardan oluşan bir sistem bir un paketi, bir konserve kutusu, müşterilerinizin bastırılmış ihtiyaçlarını karşılamak üzere yaratılmış bir şey, tamamen farklı bir yer gibi, herhangi birinin problemine bulunan bir çözüm gibi düşünün. İşinizi bir görev gibi düşünün.
Çalışırken işinizin içinde değil, üstünde olun ve kendinize aşağıdaki soruları sorun.
·         İşimi, kendim olmadan nasıl yürütürüm
·         Elemanlarımı sürekli müdahale etmeye gerek kalmadan nasıl çalıştırabilirim
·         İşimi 5 bin defa çoğaltılabilecek, dolayısı ile 5 bininci birimin ilki kadar düzgün işleyebileceği biçimde nasıl sistemleştirebilirim.
·         Nasıl hem kendi işimin sahibi, hem de ondan özgür olabilirim?
·         Zamanımı nasıl yapmak zorunda olduğum değil de, sevdiğim işleri yaparak geçirebilirim?
Bu soruları kendinize sorarsanız, eninde sonunda asıl problem ile yüz yüze gelirsiniz. Cevapları bilmiyorsunuz!
Zaten problem de buradadır!
Fakat artık daha farklı olmalı. Çünkü şimdi bilmediğinizi biliyorsunuz. Problemi tüm boyutları ile göğüslemeye hazırsınız. Problem işiniz değil, zaten de hiç olmadı.
Problem Sizsiniz. 
 Her zamanda da sizdiniz ve daima siz olacaksınız. Yani siz değişinceye kadar…”

 
Kitap adı: Girişimcilik Tutkusu Küçük İşletmeler Niçin Batar, Nasıl Büyür 
Yazar adı: Micheal E. Gerber

15 Ocak 2016 Cuma

Korku Hissediyorum ve Cesaretle Ona Doğru Adım Atıyorum


Korku Hissediyorum ve Cesaretle Ona Doğru Adım Atıyorum

Düşünüyorum da neyden korkuysam başıma geldi bir de korktuğum başıma geldiğinde bazen korkumun beni boşuna yiyip bitirdiğini ve korktuğum olayın o kadar da acıtmadığını fark ettim. O zaman korku duygusunun faydası nee yaa!! diye düşünmeye başladım ve sonunda buldum. Korkunun bir uyarıcı duygu olduğunu anladım Yani önce korkuyu hissediyorum, sonra ortada bir durum var ve  korktuğum olay başıma gelecek, kaçış yok :)  diyorum. Dolayısı ile tedbirlerimi almaya başlamam gerektiğini anlıyorum ve yavaş yavaş korktuğum olay ile ilgili cesur, ufak adımlar atıyorum (korksam da) Çünkü korkarak durduğum yerde sadece onu büyütüyorum. Korku enerjisini onun üzerinden gelmek için kullanma kararı aldım yoksa o benim enerjimi çalarak beni zayıflatacak ve karşımda güçlenecek. Enerjimi ona vermeyeceğim kesin kararlıyım!!
Korkuyu hissediyorum ve cesaretle ona doğru adım atıyorum.

Korku duygusuna, beni önceden uyardığı ve beni karanlık taraflarımla yüzleştirdiği için teşekkür ediyorum  ve cesarete hoşgeldin diyorum. :) 

Sultan Öztoprak
15.01.2016

Zihinsel Olarak Güçlü İnsanların Yapmadığı 13 Şey - Amy Morin


   Psikoterapist Amy Morin'in kaleme aldığı 'Zihinsel Olarak Güçlü İnsanların Yapmadığı 13 Şey' isimli kitabı, hedeflerine veya amaçlarına giden yolda sürekli aynı zihinsel veya duygusal tuzaklara düşen herkese tavsiye ediyorum. Kitapta araştırma sonuçlarına dayalı olarak en sık yapılan tuzaklar anlatılmış. Ben kendimle ilgili geçmişte yaptığım şimdi geliştirdiğimi düşündüğüm ve geliştirmem gereken kısımları saptadım. Bu tuzaklar gerçek hayat hikayeleriyle çok net bir şekilde analiz edilmiş. Bir yerlerde sizde böyle kısır döngüler yaşıyorsanız kendinizi bu hikayelerde bulabilirsiniz.
Fiziksel görünüşümüz için nasıl egzersiz yapıyorsak, çalışma hayatında başarılı olmak için nasıl çalışıyorsak, hayat kalitemizi arttırmak ve zor zamanlarımızı sağlıklı bir şekilde geçirmek için zihinsel olarak da güçlenmeliyiz. Burada belirtilen 13 düşünce biçiminden uzak durarak hayatımıza yenilik ve dönüşüm katabiliriz. Bir kaç tane tuzağı aşağıda veriyorum ancak mesele detaylarda gizli ️ 1. Kendilerine acımayla zaman geçirmezler 2. Dizginleri elinde olmayan şeylere odaklanmazlar 3. Herkesin hoşuna giyme kaygısı duymazlar 4. Geçmişte takılıp kalmazlar 5. Bir başlarına zaman geçirmekten korkmazlar 6. İlk başarısızlığın ardından pes etmezler ...........
Devamı kitapta :))
Amy Morin: "Bugün dünden daha iyi olmaya gayret eden herkese"

Kitap adı: Zihinsel Olarak Güçlü İnsanların Yapmadığı 13 Şey
Yazar adı: Amy Morin 

Bir Ağız İki Kulak - Dinlemeyi Bildiğinde Konuşmayı da Öğrenirsin - Thich Nhat Nanh


Bu kitap bendeki "iletişim" kavramına yepyeni tanımlar ve bilgiler getirdi. Herkese tavsiye ediyorum. Hele de iletişim ve ilişkilerinde sorun yaşayanlara. Kitaptan beğendiğim bazı alıntılar. "Şefkatli iletişim, karşılıklı anlayışın ve değişimin olağanüstü güçlü bir yoludur. En iyi iletişim önce kendimizle olan iletişimle başlar. Farkındalıkla nefes ve kendimize derin kulak vermekle devam eder."
"Başkalarıyla anlaşılmak ve anlamak için iletişim kurarız. Etkili ve gerçek iletişimin iki anahtarı vardır. İlki can kulağıyla dinlemek ikincisi de sevecen konuşmadır.  Karşımızdakini merhametle ve can kulağıyla dinlemeliyiz. Sözünü bitirene, rahatlayana kadar onu düzeltmemeli ve onun sözünü kesmemeliyiz ve sevgi dili, şefkatle yaklaşarak konuşmalıyız.
Her insan, hayvan iletişim halindedir. Genelde "iletişim" derken aklımıza gelen konuşur, yazarken kullandığımız sözcüklerdir. Fakat beden dilimiz, yüz ifadelerimiz, sesimizin tonu, bedensel hareket, hatta düşüncelerimizdir (niyetlerimiz) iletişim yollarımızdır. Gün boyu düşünce, konuşma ve eylem enerjileri üretiriz. Her an kendimizle ve başkalarıyla iletişim içindeyiz. Siz eyleminizsiniz, yaptığınızsınız, yalnızca bedenle değil, sözleriniz ve zihnimizdeki düşüncelerle.
Düşünme eylemin ilk türüdür somut olarak göremeseniz de güçlü bir enerji olarak oradadır. Düşünme sizi yıkıcı şeyler söylemeye itebilir ya da büyük sevgi yaratabilir. Her düşünce er geç bir meyve verecektir.
Eylemin ikinci biçimi olan konuşma şifa verip özgürleştirebilir ya da yıkım ve acıya yol açabilir. Konuşmamızın ve yazmamızın da iletişimimizde muazzam etkisi vardır. Şefkatle ve anlayışla konuşur, yazarsak kendimizi bedenimizi ve zihnimizi harika hissederiz.
Eylemin üçüncü biçimi bedensel harekettir. Beden dilimizle (sıkılı yumruklar ya da açık kollar) iletişim kurduğumuz kadar daha geniş çaplı hareketlerimizle de kurarız. (Nerede boy göstereceğimizin, günümüzü nasıl geçireceğimizin ve diğerlerine nasıl davranacağımızın seçimi)."
"Söyleyip yaptığımız herşey imzamızı taşır. İletişimimizden sorumluyuz. Fransız düşünür Jean-Paul Satre, "insan, eylemlerinin toplamıdır" demiş. Hayatlarımızın değeri düşüncemizin, konuşmamızın ve eylemimizin niteliğine bağlıdır.  Düşündüğümüz, konuştuğumuz, hareket ettiğimizde yaratırız ve yaratıklarımız içinde var oluruz. Bu, varlığımızın sonucudur. Kurduğumuz iletişimler fiziksel bedenlerimizin artık hayatta olmayışıyla birlikte yitip gitmez. Düşüncemizin, konuşmamız ve fiziksel hareketlerimizin etkisi evrene doğru dalga dalga yayılmaya devam edecektir. Şu bedenimiz ister daha burada olsun ister toprağa karışmış, eylemlerimiz sürer."

Kitap adı: Bir Ağız İki Kulak - Dinlemeyi bildiğinde konuşmayı da öğrenirsin
Yazar adı: Thich Nhat Nanh