İnsan bedenlerden
oluşuyor. Bildiğim bedenler: Fizik beden, duygu beden, ruh beden, zihin
beden, enerji beden. İşte böyle ayırmak hoşuma gidiyor insan bedenini. O
zaman kompleks geliyor, gözümde muhteşem yaratık ünvanını hak ediyor,
bana bahşedilen bu beden daha değerleniyor. Benim bu dünyada
kendimi ifade etmem için sunulmuş, yaratıcı, dönüştürücü, üretici,
iletişimci, öğrenici, düşünen eşsiz bir varlık. Şükürler olsun
bedenlerimi böyle harika kaynaklar sayesinde tanıma fırsatı buluyorum.
Bu çalışmalar sayesinde İnsana bütünsel bakmayı öğreniyoruz. Daha yeni
yeni batı tıbbı, Doğu tıbbının kadim bilgilerini kendisine eklemeye ve
önemini anlamaya başladı. Kitapta yanlış ilaç, yanlış terapi, yanlış
uygulama sebebi ile ölen insan sayısından bahsedilmiş. Tabi Türkiye’de
bu bilgiler kamudan saklanıyor ancak Amerika’dan yola çıkılarak bu
konuda rakamsal veriler kitapta detaylı verilmiş. Okuyunca dehşete
düştüm. İnsanlar nerdeyse boşuna ölüyor, bu konunun üzerine gitmek
lazım.
Peki gelelim önemli soruya:
Meridyenler nedir? Coğrafyadan öğrendiğimizden farklı olarak enerji
bedenimizi besleyenen yaşam enerjisinin (chi) aktığı enerji kanalları.
Auramızda işte bu kanalların dengeli ve güçlü akışı ile
genişleyebiliyor. Auramız genişledikçe o zaman hayatımızda genişliyor
her yönden daha fazla kişiye çekiliyoruz, yaşamımız, hayat amacımıza
yönelik gelişiyor.
Hastalıkların bu enerji bedende bozulmalar akabinde oluştuğunu öğrenince
çok şaşırmıştım. Aura kavramı aslında bilimsel olarak da tespit
edilmiş.
Enerji Bedeni, onu göremediğimiz için yok sanılıyor. Kitapta tüm
meridyenler detaylı anlatılmış. Bu meridyenlerin düzensiz akışında
yaşayacağımız sorunlar ve hastalıklardan bahşedilmiş. Bu konuyu bence
merak edin. Merak edip bu kitabı okuyun. Sonra iyiki okumuşum
diyeceksiniz.
Bu konunun eğitimi Türkiye’de verilmeye başladı. Kuraldışı’da Piki
eğitimlerini tamamlayanlar Beş Element ve Meridyenler” eğitimini
alabiliyorlar. Ellerinize, emeğinize sağlık #NilGün #Kuraldışı #MeridyenTerapisi #kuraldışıyayıncılık @kuraldisiakademi
12 Kasım 2017 Pazar
Hastalıklar Öğretmendir – Elif Güveloğlu
“Hastalıklar öğretmenler
ve biz ölelim diye gelmiyorlar. Tersine, bedenimizi, ruhumuzu, tamir
edip daha uzun yaşayalım diye varlar. Yani ölüm olması için illa da
hastalığa ihtiyaç yok. İşin esas “büyülü” yanı da şurada; hastalıklar
onlardan almamız gereken mesajı almayı başardığımız noktada giderler!
Görevleri bitmiştir çünkü öğrenmemiz gerekeni öğrenmişizdir. Bizi hasta
eden her zaman bedensel ihmaller değildir, bazen de hastalıklar bize
duygusal açlığımızı hatırlatır. Sevgisizlik en temel duygusal açlıktır.”
diyor kitapta. Ruh ile bedenin asla ayrı düşünülemeyeceği yani bedeni
sadece batı tıbbi ile iyileştiremeyeceğimiz anlatılıyor. Çünkü ruhumuzu
ihmal edip bedeni iyileştirmeye çalışsak bile mesaj alınmamışsa hastalık
sürekli tekrar edecektir. Hemen hemen çoğu hastalık genel bakış ile
incelenmiş kitapta. Kitapta hoşuma giden en önemli mesajlardan birisi de
kadim doğu tıbbı bilgilerinin, alternatif tıbbın ve beyin gücüyle
iyileşmenin öneminin vurgulaması. Batı tıbbının da artık bunları red
edemeyeceği noktalara ulaşması. 1960 yılında Prof. Dr. R Weiss tedavide
“önce söz, sonra bitki, sonra farmakoterapi, en son bıçak” olmalı diyor.
Burada söz ise psikoterapinin, bitki fitoterapi, Farmakoterapi ise ilaç
tedavisi anlamına geliyor. Bu kitaptaki bilgilerin daha çok yayılmasını
isterdim. Her sayfası özenle, bilgiyle ve sorumlulukla yazılmış.
İhtiyacımız olan kendimizi dinlemek, kendi sesimizi duyabilmek,
cesaretle ve farkındalıkla adım atmak, karşılıksız sevebilmek. #HastalıklarÖğretmendir @ElifGüveloğlu
Kendini Sev – Louise Hay
Sağlıklı Yaşam İçin Kendini Sev @LouiseHay @AhleaKhadro @HeatherDane
“Sağlık nasıl düşündüğümüzle başlayıp nasıl hissettiğimizle biter.” diyor kitap.
Sağlığa giden yolda düşüncelerimizi ve besinlerimizi çok iyi seçmeliyiz. Çünkü hem fiziksel, hem ruhsal hem enerji bedenlerimizi beslemenin başka yolu yok. Kendimizi sevmek, kendimizle barışık olmak, mücadelesiz, yaşamla akışta olan, esnek, enerjik, bir o kadar güçlü ve tabi dingin olabilmek. Birileri yapıyorsa ve nasıl yaptığını paylaşıyorsa bizde yapabiliriz. Evet yapabiliriz. Çünkü hepimizin sağlıklı yaşama hakkı var bu lüks değil. Hastalık bizi bulunca neyimiz var yok harcıyoruz o zaman bunu hastalanmadan yapmalıyız. Kitaptan bazı paylaşımlar eklemek istiyorum çünkü harika. “Yedikleriniz önemlidir çünkü yedikleriniz kendinizi sevmenin bir biçimidir.
Sağlık, kilonuzun ölçüsü değildir. Tartıda farklı rakam görmek ya da bir beden küçük giysiye sığmak için acı veren bir şeyler yapmak değildir. Dışarının değil içerinin işidir. Sağlık nasıl düşündüğümüzle başlayıp nasıl hissettiğimizle biter. Aklınızdan geçen düşünceler ve tükettiğiniz besinler vesilesiyle kendinize iyi bakmanızla ilgilidir Ve bu ikisini yaparken, arada kendinizi olduğunuz gibi severek yaptığınız sevgi dolu küçük şeylerdir.
Öncelikle sağlık açısından kilodan daha anlamlı olan bazı ölçümleri paylaşmak istiyoruz. . Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
. Bedeniniz kolayca hareket ediyor? . Bedeniniz istediğiniz yaşamı destekliyor mu . Beyniniz iyi çalışıyor mu? Ruhsal durumunuz düzgün mü
. İstediğiniz enerjiye sahip misiniz
. Geceleri iyi uyuyor musunuz
. Bedeninizin rehberliğine güveniyor musunuz
. Kendi deriniz içinde rahat ediyor musunuz”
@KendiniSev @SağlıklıYaşamİçinKendiniSev @LoveYourself @ForHealtyLifeLoveYourself
“Sağlık nasıl düşündüğümüzle başlayıp nasıl hissettiğimizle biter.” diyor kitap.
Sağlığa giden yolda düşüncelerimizi ve besinlerimizi çok iyi seçmeliyiz. Çünkü hem fiziksel, hem ruhsal hem enerji bedenlerimizi beslemenin başka yolu yok. Kendimizi sevmek, kendimizle barışık olmak, mücadelesiz, yaşamla akışta olan, esnek, enerjik, bir o kadar güçlü ve tabi dingin olabilmek. Birileri yapıyorsa ve nasıl yaptığını paylaşıyorsa bizde yapabiliriz. Evet yapabiliriz. Çünkü hepimizin sağlıklı yaşama hakkı var bu lüks değil. Hastalık bizi bulunca neyimiz var yok harcıyoruz o zaman bunu hastalanmadan yapmalıyız. Kitaptan bazı paylaşımlar eklemek istiyorum çünkü harika. “Yedikleriniz önemlidir çünkü yedikleriniz kendinizi sevmenin bir biçimidir.
Sağlık, kilonuzun ölçüsü değildir. Tartıda farklı rakam görmek ya da bir beden küçük giysiye sığmak için acı veren bir şeyler yapmak değildir. Dışarının değil içerinin işidir. Sağlık nasıl düşündüğümüzle başlayıp nasıl hissettiğimizle biter. Aklınızdan geçen düşünceler ve tükettiğiniz besinler vesilesiyle kendinize iyi bakmanızla ilgilidir Ve bu ikisini yaparken, arada kendinizi olduğunuz gibi severek yaptığınız sevgi dolu küçük şeylerdir.
Öncelikle sağlık açısından kilodan daha anlamlı olan bazı ölçümleri paylaşmak istiyoruz. . Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
. Bedeniniz kolayca hareket ediyor? . Bedeniniz istediğiniz yaşamı destekliyor mu . Beyniniz iyi çalışıyor mu? Ruhsal durumunuz düzgün mü
. İstediğiniz enerjiye sahip misiniz
. Geceleri iyi uyuyor musunuz
. Bedeninizin rehberliğine güveniyor musunuz
. Kendi deriniz içinde rahat ediyor musunuz”
@KendiniSev @SağlıklıYaşamİçinKendiniSev @LoveYourself @ForHealtyLifeLoveYourself
Düşünce Gücüyle Tedavi – Louse Hay
#Düşüncegücüyletedavi
neden bilmem başlığını sevdiğim kitaplar ben de çoğunlukla iyi ki
okumuşum hissini uyandırıyor. Fiziksel Tedavinin zihinde ve ruhta
başlaması, hastalık sebepleri arasına stresi koymak ile aynı
paralellikte. Hastalıkların düşüncede başladığına artık %1500
inanıyorum. Düşüncen neyse hastalığında onu destekleyecek biçimde ortaya
çıkıyor. Tedavi basit; düşüncelerini değiştir yaşamın değişsin, şifa
sana gelsin. Tabi basit ama kolay değil bunun için çabalamak gerekiyor.
Louise Hay, kendi hayatından da danışanların hayatından da çok güzel
örneklerle açıklamış kitapta. Herşey hem olumlu hem olumsuz yönde
mümkün. Bizim inançlarımız, düşüncelerimiz, alışkanlıklarımız bizi
yönlendiriyor. Şu an hayatımızda olan herşeyin sorumlusu biziz
hastalıklar da dahil. Bunu kabullenmek zor biliyorum ama bu konu
hakkında biraz kafa yorarsanız inanın sizde o hastalığın neden sizin
bedeninizde oluştuğunu anlayacaksınız. Bu kitabın milyonlara destek
verdiğine inanıyorum çünkü sevgiyle yazılmış. İyi ki yazılmış #LouiseHay
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)