Meridyen Terapisi – Nil Gün

İnsan bedenlerden oluşuyor. Bildiğim bedenler: Fizik beden, duygu beden, ruh beden, zihin beden, enerji beden. İşte böyle ayırmak hoşuma gidiyor insan bedenini. O zaman kompleks geliyor, gözümde muhteşem yaratık ünvanını hak ediyor, bana bahşedilen bu beden daha değerleniyor. Benim bu dünyada kendimi ifade etmem için sunulmuş, yaratıcı, dönüştürücü, üretici, iletişimci, öğrenici, düşünen eşsiz bir varlık. Şükürler olsun bedenlerimi böyle harika kaynaklar sayesinde tanıma fırsatı buluyorum. Bu çalışmalar sayesinde İnsana bütünsel bakmayı öğreniyoruz. Daha yeni yeni batı tıbbı, Doğu tıbbının kadim bilgilerini kendisine eklemeye ve önemini anlamaya başladı. Kitapta yanlış ilaç, yanlış terapi, yanlış uygulama sebebi ile ölen insan sayısından bahsedilmiş. Tabi Türkiye’de bu bilgiler kamudan saklanıyor ancak Amerika’dan yola çıkılarak bu konuda rakamsal veriler kitapta detaylı verilmiş. Okuyunca dehşete düştüm. İnsanlar nerdeyse boşuna ölüyor, bu konunun üzerine gitmek lazım.
Peki gelelim önemli soruya:
Meridyenler nedir? Coğrafyadan öğrendiğimizden farklı olarak enerji bedenimizi besleyenen yaşam enerjisinin (chi) aktığı enerji kanalları. Auramızda işte bu kanalların dengeli ve güçlü akışı ile genişleyebiliyor. Auramız genişledikçe o zaman hayatımızda genişliyor her yönden daha fazla kişiye çekiliyoruz, yaşamımız, hayat amacımıza yönelik gelişiyor.
Hastalıkların bu enerji bedende bozulmalar akabinde oluştuğunu öğrenince çok şaşırmıştım. Aura kavramı aslında bilimsel olarak da tespit edilmiş.
Enerji Bedeni, onu göremediğimiz için yok sanılıyor. Kitapta tüm meridyenler detaylı anlatılmış. Bu meridyenlerin düzensiz akışında yaşayacağımız sorunlar ve hastalıklardan bahşedilmiş. Bu konuyu bence merak edin. Merak edip bu kitabı okuyun. Sonra iyiki okumuşum diyeceksiniz.
Bu konunun eğitimi Türkiye’de verilmeye başladı. Kuraldışı’da Piki eğitimlerini tamamlayanlar Beş Element ve Meridyenler” eğitimini alabiliyorlar. Ellerinize, emeğinize sağlık #NilGün #Kuraldışı #MeridyenTerapisi #kuraldışıyayıncılık @kuraldisiakademi

Hastalıklar Öğretmendir – Elif Güveloğlu

“Hastalıklar öğretmenler ve biz ölelim diye gelmiyorlar. Tersine, bedenimizi, ruhumuzu, tamir edip daha uzun yaşayalım diye varlar. Yani ölüm olması için illa da hastalığa ihtiyaç yok. İşin esas “büyülü” yanı da şurada; hastalıklar onlardan almamız gereken mesajı almayı başardığımız noktada giderler! Görevleri bitmiştir çünkü öğrenmemiz gerekeni öğrenmişizdir. Bizi hasta eden her zaman bedensel ihmaller değildir, bazen de hastalıklar bize duygusal açlığımızı hatırlatır. Sevgisizlik en temel duygusal açlıktır.” diyor kitapta. Ruh ile bedenin asla ayrı düşünülemeyeceği yani bedeni sadece batı tıbbi ile iyileştiremeyeceğimiz anlatılıyor. Çünkü ruhumuzu ihmal edip bedeni iyileştirmeye çalışsak bile mesaj alınmamışsa hastalık sürekli tekrar edecektir. Hemen hemen çoğu hastalık genel bakış ile incelenmiş kitapta. Kitapta hoşuma giden en önemli mesajlardan birisi de kadim doğu tıbbı bilgilerinin, alternatif tıbbın ve beyin gücüyle iyileşmenin öneminin vurgulaması. Batı tıbbının da artık bunları red edemeyeceği noktalara ulaşması. 1960 yılında Prof. Dr. R Weiss tedavide “önce söz, sonra bitki, sonra farmakoterapi, en son bıçak” olmalı diyor. Burada söz ise psikoterapinin, bitki fitoterapi, Farmakoterapi ise ilaç tedavisi anlamına geliyor. Bu kitaptaki bilgilerin daha çok yayılmasını isterdim. Her sayfası özenle, bilgiyle ve sorumlulukla yazılmış. İhtiyacımız olan kendimizi dinlemek, kendi sesimizi duyabilmek, cesaretle ve farkındalıkla adım atmak, karşılıksız sevebilmek. #HastalıklarÖğretmendir @ElifGüveloğlu

Kendini Sev – Louise Hay

Sağlıklı Yaşam İçin Kendini Sev @LouiseHay @AhleaKhadro @HeatherDane
“Sağlık nasıl düşündüğümüzle başlayıp nasıl hissettiğimizle biter.” diyor kitap.
Sağlığa giden yolda düşüncelerimizi ve besinlerimizi çok iyi seçmeliyiz. Çünkü hem fiziksel, hem ruhsal hem enerji bedenlerimizi beslemenin başka yolu yok. Kendimizi sevmek, kendimizle barışık olmak, mücadelesiz, yaşamla akışta olan, esnek, enerjik, bir o kadar güçlü ve tabi dingin olabilmek. Birileri yapıyorsa ve nasıl yaptığını paylaşıyorsa bizde yapabiliriz. Evet yapabiliriz. Çünkü hepimizin sağlıklı yaşama hakkı var bu lüks değil. Hastalık bizi bulunca neyimiz var yok harcıyoruz o zaman bunu hastalanmadan yapmalıyız. Kitaptan bazı paylaşımlar eklemek istiyorum çünkü harika. “Yedikleriniz önemlidir çünkü yedikleriniz kendinizi sevmenin bir biçimidir.
Sağlık, kilonuzun ölçüsü değildir. Tartıda farklı rakam görmek ya da bir beden küçük giysiye sığmak için acı veren bir şeyler yapmak değildir. Dışarının değil içerinin işidir. Sağlık nasıl düşündüğümüzle başlayıp nasıl hissettiğimizle biter. Aklınızdan geçen düşünceler ve tükettiğiniz besinler vesilesiyle kendinize iyi bakmanızla ilgilidir Ve bu ikisini yaparken, arada kendinizi olduğunuz gibi severek yaptığınız sevgi dolu küçük şeylerdir.
Öncelikle sağlık açısından kilodan daha anlamlı olan bazı ölçümleri paylaşmak istiyoruz. . Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
. Bedeniniz kolayca hareket ediyor? . Bedeniniz istediğiniz yaşamı destekliyor mu . Beyniniz iyi çalışıyor mu? Ruhsal durumunuz düzgün mü
. İstediğiniz enerjiye sahip misiniz
. Geceleri iyi uyuyor musunuz
. Bedeninizin rehberliğine güveniyor musunuz
. Kendi deriniz içinde rahat ediyor musunuz”
@KendiniSev @SağlıklıYaşamİçinKendiniSev @LoveYourself @ForHealtyLifeLoveYourself

Düşünce Gücüyle Tedavi – Louse Hay

#Düşüncegücüyletedavi neden bilmem başlığını sevdiğim kitaplar ben de çoğunlukla iyi ki okumuşum hissini uyandırıyor. Fiziksel Tedavinin zihinde ve ruhta başlaması, hastalık sebepleri arasına stresi koymak ile aynı paralellikte. Hastalıkların düşüncede başladığına artık %1500 inanıyorum. Düşüncen neyse hastalığında onu destekleyecek biçimde ortaya çıkıyor. Tedavi basit; düşüncelerini değiştir yaşamın değişsin, şifa sana gelsin. Tabi basit ama kolay değil bunun için çabalamak gerekiyor. Louise Hay, kendi hayatından da danışanların hayatından da çok güzel örneklerle açıklamış kitapta. Herşey hem olumlu hem olumsuz yönde mümkün. Bizim inançlarımız, düşüncelerimiz, alışkanlıklarımız bizi yönlendiriyor. Şu an hayatımızda olan herşeyin sorumlusu biziz hastalıklar da dahil. Bunu kabullenmek zor biliyorum ama bu konu hakkında biraz kafa yorarsanız inanın sizde o hastalığın neden sizin bedeninizde oluştuğunu anlayacaksınız. Bu kitabın milyonlara destek verdiğine inanıyorum çünkü sevgiyle yazılmış. İyi ki yazılmış #LouiseHay

Bedenin Şifa Kapıları – Ebru Demirhan

Kitabı okuyunca “Bana hastalığını söyle sana nasıl düşündüğünü ve hissettiğini söyleyim” gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Aslında hastalıklar çoğunlukla önce düşünce ve duygu boyutunda başlıyor. Her organımızın bir frekansı ve çalışma ritmi var işte o ritim bozulunca hastalık kendini gösteriyor. Ritim neden bozuluyor. Sağlıksız düşüncelerin ve duyguların yanlış inançla birleşmesinden ve bu yanlış inançları, yanlış alışkanlıklarla beslemekten tabi sonucundaki kısır döngülerimizden. Kitapta hepimizin aslında şifacı olduğu ancak zamanla bu gücümüzü nasıl unuttuğumuzu anlatıyor. Vücudumuzdaki organların tek tek söz aldığı, işlevlerini anlattığı, hangi duyguyu ve düşünceyi temsil ettiklerini, neden hastalandıklarını ve bize ne mesajı verdiklerini anlatıyor. Bir çırpıda okunacak çok faydalı bir kitap. Sağlığımızı önemsemek, yediklerimiz ve yaptığımız sporumuz kadar belki daha da önemli olan düşünce ve duygu sistemimizi önemsemekle başlıyor yani kendimizi önemsemekle, kendimize değer vermekle başlıyor. Hastalıklar belki de şifalanmak için ilk adımı atmamızın mesajcısı sadece mesajlarını dinlemeyi seçersek. Şifa bizim elimizde yeterki isteyelim yeterki adım atalım. Bu güzel kitap için elinize ve yüreğinize sağlık #EbruDemirhan

 #BedeninŞifaKapıları #EbruDemirhan

Ruhumuz için Yoga – Ursula Karven

Yine çok samimi yazılmış gerçek tecrübelerin kaleme alındığı bir yoga kitabı.
Kitabı yazan Ursula Karven, acı bir kaybının ardından çok zor dönem geçirdikten sonra hayata tekrar tutunmak için yogaya başlıyor ve yavaş yavaş acılarını sararak şifalanma, yeniden başlama ve her şeye rağmen yaşama dört elle sarılma deneyimini paylaşıyor. Yas süreci yaşayan biri için inanılmaz destek verici bir kitap ve örnek alınacak çok güzel paylaşımları var. Ben de artık inanıyorum ki hayatta bütünsel başarılı olmak her koşulda kendimizi sağlıklı, huzurlu, dingin, özgür, sevgi dolu, güvende, mutlu ve akışta hissedebilmek. Evet kolay değil yine de bunu yapanlar var ve biz de yapabiliriz.
Kitap’ın özü yogaya dayanması sebebiyle içinde yaşam biçimi, kitapta yoga hakkında bilgiler, nefes egzersizleri, ayrıca belli rahatsızlıklara şifa getireceğine inanılan yoga duruşları ve akışları yer alıyor. Mesela baş ağrısı, sırt ağrısı, üzüntü ve depresyon, konsantrasyon bozukluğu, stres, uykusuzluk için yoga pozlarının belli düzen ve disiplin, kendini adanmışlıkla yapıldığında kesinlikle iyi geleceğini kendisinin ve çevresindekilerin deneyimlerden, öğrendiklerinden yola çıkarak anlatmış

#RuhumuziçinYoga   #UrsulaKarven

Hayatla Mücadeleden Yaşamaya Geçiş – Elvan Demirkan

Eski bir yoga deyişi “Huzura bir şans verin diyor”, işte bu kitapla Elvan Demirkıran da yaşamın bir seçim olduğunu belirterek, daha bilinçli, daha anlamlı ve daha kontrolümüzde olan hayatı seçim yaparak yaşayabileceğimizin anahtarlarını sunuyor. Kitabı elime aldığım gibi bırakamadım kitap, inanılmaz sürükleyici, samimi ve gerçek yaşam tecrübeleri eklenerek yazılmış. Benim için akıcı olmasının diğer sebepleri de yoganın, nefesin, meditasyonun ruhsal gelişimin şifa etkisinin kaleme alınmış olması ve içindeki bilgiler, bireysel gelişim konularıyla harmanlanmış. Yoga zaten fiziksel gelişimin dışında ruhsal ve içsel gelişimizi de hatta asıl içsel farkındalık üzerine çalışan bir bilim dalı. Kitapta kendinizi rahatlatabileceğiz yoga terapi duruşları gösterilmiş. Bunları düzenli yaptığımızda kısa sürede kendinizi iyi hissetmeye ve sağlığınızın sorumluluğunu almaya başlayacaksınız, nereden mi biliyorum ben de uyguluyorum. Yogada hareketlerin temeli omurilik sağlığı üzerinedir. Hatta şöyle denir omurgan ne kadar esnekse o kadar gençsin. Kitapta kronik rahatsızlıklar, sürekli ilaçla tedavi edilmeye çalışılan baş ağrısı, depresyon gibi bazı rahatsızlıklar için düzenli yoga hareketleri, nefes, meditasyon ve ruh sağlığı büyük ölçüde tedavi edici olduğu anlatılıyor.

#HayatlaMücadeledenYaşamayaGeçiş  #ElvanDemirkan

İçimizdeki Şaman Duyguların Simyası – Nil Gün

Rodos’ta tatilimin keyfini çıkarırken bir de ‘Duyguların Simyası -İçimizdeki Şaman’ kitabını okuyorum. Mutlaka okunması gerektiğini düşündüğüm bir kitap. Duyguların yaşanması, kendini doğru ifade etmesi, bize verdiği armağanlar ne kadar değerli. Okudukça hem öğrendim hem sorguladım hayatımda hangi duygularımı bastırıyorum ve enerjimi yerlere indiriyorum ve hatta bu sayede hastalıklarıma nasıl davetiye çıkardığımı da görüyorum. Kendimizi tanımanın yolu duygularımızı tanımaktan geçiyor. Duygularımızın yüksek enerjileri var. Bu duyguları sağlıklı ifade ettiğimizde enerjimizi artırabiliriz ya da duyguları görmezden gelip halı altına süpürüp, bastırıp enerjimizi iyice düşürebiliriz. Ancak ne kadar duygularınızı görmezden gelip bastırsak da onlar hep ordadır ve biz onları görüp, anlayıp kucaklayana kadar da yakamızı bırakmayacaklar, çünkü duygular anlaşılmayı, anlatmayı, bireysel sınırlarımızı sağlıklı bir şekilde ifade etmemizi ve kendimizle olan bağlantımızı derinleştirmemizi sağlar. Duygular ruhumuzun hava durumudur yani ruhumuz duygu depomuzdur. Olumsuz duygularda olumlu duygularımız kadar bireysel gelişimimiz ve kendimizi tanımamız için gereklidir. Siz ne kadar görmek istemezseniz de onlar ordadır ve siz onları görmeyi seçene kadar hep karşınıza çıkacaklardır. Kitapta her duygunun ne olduğunu, ne olmadığını, sağlıklı ifade edilince aldığımız armağanını, bastırıldığında hangi rahatsızlıklara sebep olduğu anlatılıyor.

İyi ki okudum, bu kitap sayesinde artık beni hangi duygunun çoğunlukla ele geçirdiğini biliyorum onu sağlıklı bir şekilde ifade ederek enerjimi arttırmayı seçiyorum.

Eline, diline, emeğine, kalemine ve ruhuna sağlık Nil Gün.

#İçimizdekiŞamanDuygularınSimyası  #NilGün

Kendine ve Başkalarına Yaşam Koçluğu – Joseph Luciani

Hayır diyemiyor musunuz, başkalarını memnun etmek için isteklerinizden vaz mı geçiyorsunuz; mutluluğu para, ün, şöhret, güzellik ve güçte mi olduğunu düşünüyorsunuz; Yedikleriniz, giydikleriniz, görünüşünüz, imajınızı ya da yanınızdaki insanları kontrol etmek için enerjinizi çok harcıyor ve yorgun mu düşüyorsunuz; her şeyin kontrolde olmadığını düşündüğünüzde uykularınız mı kaçıyor. Kaygı, öfke ve korku ile davranışlarınızı sürekli kontrol mü ediyorsunuz. Peki duygusal açıdan nasılsınız yani duygusal yoksunluk hissediyor musunuz ya da sosyal ortamlardan kendinizi yalıtmak mı istiyorsunuz.
Bunlardan biri veya birkaçı varsa kendinize koçluk yapmanın zamanı gelmiştir. Peki kendinize nasıl koçluk yapacağınızı soruyorsanız. Cevabım Joseph Luciani’nin kaleme aldığı ‘Kendine ve Başkalarına Yaşam Koçluğu’ isimli kitabı okuyarak işe başlamanızdır. Herkesin hayatında fark yaratacak bir kitap. Bu kitaptaki uygulamaları takip ederseniz eski sizi mahkum etmiş davranış ve alışkanlık kalıplarından çıkıp yeni doyumlu, dengeli hayatınıza merhaba diyebilirsiniz.
Arzu ettiğiniz hayatı yaratma kapasiteniz ve kabiliyetiniz kendi içinizde yer alıyor.
Değişim hayatınızı dönüştürecek gücün içinizden geldiğini kabullenmekle başlar. Bunu kabul etmek aynı zamanda sorumluğu da kabul etmektir. Koçluk yöntemiyle bu sorumluluğu kabul etmenin hayatınızı gölgeleyen eski, kötü düşünüş biçimine meydan okumak anlamına geldiğini öğreneceksiniz
“Başarı, istediğini elde etmektir.Mutluluk, elde ettiğini istemektir”
Dale Carnegie
“Zengin insan çok şeye sahip olan değil; en az şeye ihtiyaç duyandır”
Babaanne Luciani
#’KendineveBaşkalarınaYaşamKoçluğu’ #JosephLuciani

Şimdiki An Farkındalığı – Shannon Duncan

Shannon Duncan’dan Şimdiki An Farkındalığı –Bu kitap gözüme iliştiğinde biliyordum ki şimdiki anın farkındalığı bende nerdeyse yok denecek kadar azdı. Okudukça fark ettim ki gözüm neye takılsa, kulağım neyi duysa, neye dokunsam, koklasam ya da tatsam o şey, durum, kişi hakkında kafamda bir sürü düşünce, yorum, inceleme, analiz ve duygu oluşuyor. Tabi bazı düşüncelerin negatif, olumsuz olması sebebi ile enerjimim çok dağıldığını ve yorgun düştüğümü, konsantrasyonum zayıfladığını hatta bazen algımın bile kapandığını fark etmeye başladım. Aslında bunu önceden de biliyordum yine de kendimi şimdiki ana bilinçle getiremiyordum yani getirmenin öneminin farkında değildim, faydalarını görmeye başlayana kadar. Ama şimdi anladım ki düşüncelerim ve anın arasına ne kadar girebilirsem; düşüncelerim, beni eskisi kadar yormuyor. Bazılarının geçip gitmesini izliyorum. Şimdiki anda olmak, ne geçmişte, ne gelecekte, çok lezzetli, keyifli, canlı, tarifsiz hafiflik. Kitapta verilen egzersizler ve sorular sizi düşünmeye sevk edip farkındalığınızı arttırıyor. Sizde de konsantrasyon zayıflığı, dikkat dağınıklığı, belki hiçbir şey yapmadığı halde yorgun düşmek varsa sebebi anda olamamanız olabilir. Mutlaka kitabı okuyun derim. Kitapta beni etkileyen bir şey daha var. Bedenimizdeki gerginliklerin nasıl sağlığımızı tehdit ettiğini çok güzel açıklamış. Bu kısmı kitaptan kısaca alıntı yaparak yazmak istedim. “An’da kalabilmenin ve bedenimizdeki gerginlikten kurtarmanın hediyesi, yaşamımızı dolu dolu yaşamak ve yaşamın kontrolü ele almaktır. Bedenlerimizdeki gerginlikler diğer duyularımızı da uyuşturuyor. Bu durum zamanla duygularımızın körelmesine sebep oluyor. Birçoğumuz bu gerginlik sebebi ile çok fazla ve ani tepki vermeye eğilimde oluyoruz. İşte bu zamanlarda aldığımız yanlış kararlar ve tepkiler ile kaybetmeye daha yakın oluyoruz. Bedenimizle An’da olabildiğimizde diğer duyularımız canlanabilir. Daha renkli görür ve fiziksel duyularımız detaylı algılama yapabilir ve hareketlerimizin üzerinde daha çok kontrole sahip olabiliriz.” Şimdiki An’da bilinçle, özgürce, sağlıkla, sabırla, istekle ve severek kalmak dileğiyle
#ŞimdikiAnFarkındalığı  #ShannonDuncan

Kendimizi Sevebilmek – David Richo

Abonesi olduğum #Kuraldışı Yayınevi’nin “#KendimiziSevebilmek” isimli kitabını okumanızı tavsiye ediyorum.
Neden mi ?
Bence çağımızın nevrotik sorunları sevginin yani özümüzü, kendimizi sevmenin yoksunluğundan kaynaklanıyor. Çünkü sevginin olmadığı yerde korku vardır. Korkunun olduğu yerde hayatınızda olmasını istemediğiniz olumsuz her şey vardır. İşte bu kitapta kendini sevebilmek demek nedir, hayatınızda istediğiniz değişimleri nasıl yapabilirsiniz, zihinsel, ruhsal ve duygusal anlamda sağlıklı olabilmenin formülü, çevrenizdeki kişilerle olan iletişiminizde ve ilişkilerinizde rahat, denge içinde ve uyumlu olabilmemiz için nasıl aksiyonlar alabileceğiniz anlatılıyor. Kendini sevmek sadece aynaya bakıp ya da bakmayıp seni seviyorum demek değil asıl içinizdeki aynaya bakıp kendinizi tüm şeffaflığı ile olduğunuz gibi kabul edip, duygularınızı ve düşüncelerinizi hatta sırlarınızı, karanlıklarınızı cesurca ifade edebilmenizdir, hatalarınıza şefkatle yaklaşıp, yargılamamanızdır. Yani sevgi önce cesaret, sonra sorumluluk, saygı, anlayış, şefkat ve aksiyon ister. Başkalarını sevebilmemiz, sadece kendimizi sevmekten geçer. Kendini seven kişi kendini gerçekleştirebilecek olandır. Kitaptan sevgiye dair bazı güzel sözler okudum ve onlar kulağımda çınlıyor, onları da paylaşmak istiyorum. ‘Ya birbirimizi seveceğiz ya da öleceğiz.’ – W.H.Auden 01 Eylül 1939 isimli şiirinden ‘Eşit sevmenin mümkünü yoksa eğer İzin ver, daha çok seven ben olayım.’ – W.H.Auden ‘Beni dışarda bırakan bir çember çizdi
Bana kafir, asi ve küçümsenecek kişi dedi
Ama sevgi ve ben kazanacak keskin zekaya sahiptik
Onu da içine alan bir çember çizdik!’ -Edwin Markham ‘Outwitted’ (Mat edilmiş) isimli şiirinden ‘Tanrı, bana, değiştiremeyeceğim şeyler için dinginlik, değiştirebileceklerimi değiştirmem için cesaret ve aralarındaki farkı anlayabilmem için bilgelik bahşetsin.’
– Kitapta yer alan Dinginlik Duası ‘Sevginin olmadığı yerde sevgini sun, böylece ona ulaşırsın’ – Aziz John

Sınırlar – Hayatınızı Kontrol Etmek İçin Ne Zaman Evet Nasıl Hayır Demelisiniz? – Dr. Henry Cloud, Dr. John Townsend

Hayatınızı Kontrol Etmek İçin Ne Zaman Evet Nasıl Hayır Demelisiniz
Hayır demek sizin için zor mu, herhengi bir ortamba başkalarını kırmamak için ya da onların neler düşüneceğini hesap ederek sürekli ortama ayak uydurmak adına kendi seçimlerinzden vaz mı geçiyorsunuz. Fiziksel sınırlarımız belli ama zihinsel, ruhsal ve duygusal sınırlarınızı çizebildiniz mi. Sürekli olarak iş saatiniz bitse de çalışmaya devam ediyorsanız bu davranış sağlıklı sınırlarınızı belirleyemediğinizi gösterir ya da aile bireyleriniz, eşiniz kırılmasın diye istedikleriniz yapmamak ve istemediklerinizi yapmak da öyle. Bu kitapla bir sürü gerçek hayat hikayeleri ve sorunlar ile ilgili alınan akiyonlar verilmiş. Kitapta Sağlıklı fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duygusal sınırlarmız nedir, bu sınırları nasıl çizebililrim. İlişkilerimde ve iletişimimde istediğim şekilde yani kullanılmadan ya da bencil davranmadan nasıl sınrılarımı çizerim. Eğer böyle  sorunlarınız var ise mutlaka mutlaka bu kitapı okumanızı tavsiye ederim. Benim için hayatımda dönüm noktası yaratmış bir kitaptır. Bu kitabı okuduğum ve kitap yazıldığı için şükrediyorum J
#Sınırlar  #Dr.HenryCloud #Dr.JohnTownsend

Dünyanın En Büyük Satıcısı – Og Mandino

Bu kitapta evet gerçek bir satışcının nasıl olması, hangi özelliklerinin olması müşterilerine olan davranışları on parşomen ile anlatılmış. Hikaye inanılmaz akıcı ve anlaşılır bir de çok etkileyici yazılmış.  Her parşomende verilen özellikleri hayatımıza kattığımızda sadece dünyadaki en büyük satışçı olmayız ayrıca hayatımızda gerçek mutluluk ve başarıyı da yakalarız. Kurumsal hayata çok kolaylıkla uyarlanacak muhteşem bir bireysel gelişim kitabı.

#DünyanınEnBüyükSatıcısı #OgMandino

Kendi Önünüzden Çekilin – Gay Hendricks

Yine #Kuraldışı Yayıncılık’tan özenle seçilmiş bir kitap daha okudum ve tavsiye ediyorum.
KENDİ ÖNÜNÜZDEN ÇEKİLİN isimli bu kitabın başlığı bile çok şey anlatıyor. İnsanın kendi potansiyelini geçekleştirememesindeki tek ve en büyük engel kendisidir. En büyük adım bence öncelikle bunu anlamaktır. Bu kitapta bunu anladıktan sonra kendinizi daha doyumlu, maksimum verimlilikte tüm yeteneklerini en iyi şekilde ortaya koyarak önce kendini gerçekleştirebilmek dolayısı ile etrafına fayda ve ilham verebilmen için çeşitli sorular ve yöntemler verilmiş. Kitabı okudum ancak hala yazarın beni de kendi içimde bıraktığı sorgulama ve kitaptan öğrendiklerimi uygulama sorumluluğum devam ediyor çünkü ben de kendi maksimum potansiyel ve yeteneğimi, kendime ve evrene hizmet için sunmalıyım.

#KendiÖnünüzdenÇekilin #GayHendricks

Çekim Yasası Hayatın En Büyük Sırrı – Nil Gün

Bu kitabı okuduğunuzda şaşırabiliriz çünkü kendi hayatımızda istemediğimiz ne varsa aslında onları da hayatımıza ceken biziz. En zor olanı zaten bunu kabul etmekte. Bu kabul etmek bu bilince ulaşmak yolun en başı ve en önemli adımı. Evrende herşey bir enerji. Duygu ve düşüncelerimizinde enerjisi var bizim de bir enerjimiz var. İşte düşüncelerimiz ve duygularımız neyse hayatımızın gerçekliği de o. Hayatımızı değiştirmek için işe önce düşüncelerimizi sorgulayıp gerekiyorsa değiştirerek başlayabiliriz.  İşte ondan sonra hayatımıza sanki sihirli bir çubuk deymis gibi hayatımızda  bir anda  değişim  başlar. Hayatınıza  sağlık, haz, para, kariyer, sevgi, huzur, mutluluk, doyumlu ilişkiler..vb. herşeyi istediğiniz gibi çekmeye başlarsınız.  Bu sırrın Adı: Çekim Yasası.  Bunu nasıl mı kullanacaksınız. İşte bunun cevabı kitapta :)

  Akıcı, kolay anlaşılır kitabı hayatınızda değişim ve dönüşüm yaşamak için okumanızı tavsiye ederim.

#ÇekimYasasıHayatınEnBüyükSırrı  #NilGün

EMDR Terapisi ile Acı Anıları Silmek – Dr. Francine Shapiro

Bebekliğimizde veya çocukluğumuzda yaşadığımız acı anılar hatta travmalar her zaman kaydedilir iste ondandır bu olumsuz olaylar her zaman otomatik yaptığımız olumsuz alışkanlıklarda, davranışlarda ve kararlarda harekete geçerek yaşamımızda belirleyici olurlar.  Nasıl mı?  Kötü ilişki seçimleri, tüm  bağımlılıklar, duygusal soğukluk, aşırı duygusallık, panik, endişe yani hayatımızın kontrolünü ele almış tüm bu duygusal bağdan bu teknik ile kurtulabiliriz. Bu teknik bilimsel olarak da doğrulanmıştır. Aslında bu yöntemle acı anılarımız silinmiyor ancak onlarla ilgili yaşadığımız rahatsız edici hislerden, duygusal yoğunluk ve duygu bağımız kalkıyor. Böylece daha objektif olup hayatımızla ilgili doğru kararlar alabiliriz. Kitapta gerçek tecrübelere dayanarak bir sürü hikayeler ve çözümleri anlatılmış.  Aşağıda kitaptan alıntı yer alıyor.

EMDR (Göz hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) geçerliliği ve iyileştirme gücü bilim adamlarınca kabul edilmiş yöntemdir.  Bu kitap, kendinize göre pratik uygulamalarla mutluluk ve coşku gibi duygulara set ceken engelleri aşmaya dair teknikler sunuyor. Bu teknikleri kullanarak yaşamınızın kontrolünü ele geçirip geçmişten özgürleşebiliriz.

#EMDRTerapisiileAcıAnılarıSilmek  #Dr.FrancineShapiro

NLP Zihninizi Kullanma Kılavuzu – Nil Gün

NLP (Neuro Linguistic Programming- Duyu-Dil Programlaması)

Hem NLP eğitimleri alan hem de NLP kitapları okuyan biri olarak NLP teknikleri, ilişkilerimde ve iletişimimde çok olumlu değişim yarattı. Herkes aynı yere bakar ama farklı görür ve anlatır. NLP hayatımızda öğrenme ve gelişim süreçlerimizde mutlaka kullanmamız gereken bir teknik. İnanıyorum ki gelecekte NLP teknikleri öğrencilerin öğrenme biçimlerine ve farklılıklarına göre şekillenerek okullardaki eğitim ve öğretim daha kolay hale gelecek. İş hayatınızda, ilişkilerinizde, iletişim kurduğunuz her alanda kullanacağınız bu teknikler yaşamınızı kolaylaştıracak ayrıca fobi, korku ve endişeleriniz için de kullanacağınız teknikler var. Kitapta NLP’nin ne olduğunu, hayatınızda nasıl kullanacağınız ve size nasıl yardımcı olacağını, bu konularda egzersizler bulacaksınız. Hayatımızda değişim ve dönüşümün önündeki engellerin sebeplerini nasıl yarattığımızı öğreneceksiniz. Bu teknikleri kullanarak hayatınıza kayarak bireysel ve kurumsal yaşamınızda fark yaratacaksınız.

#NLPZihniniziKullanmaKılavuzu #NilGün

On İkinci Melek - Og Mandino

Hiç bırakmadan okuduğum çok sürükleyici bir kitap. Konusu tüm engellere rağmen sevgisini, kendine inancını, hayata bağlılığını, coşkusunu kaybetmeyen bir çocuk ile çocuğunu ve karısını kaybettikten sonra yaşamın anlamsızlığını sorgulayan başarılı bir iş adamın bir spor kulübünde tanışmalarıyla gelişen bir öykü anlatılmış. Sözcükler inanın bu güzel öyküyü anlatmak için yetersiz. İnsan her türlü zorluğa rağmen kendi hayatında dönüşüm gerçekleştirebilir ve yeniden sevgi ve umutla yaşamı kucaklayabilir. Çocuklara, büyüklere zorluklara rağmen her zaman yeniden dememiz için esin kaynağı olacak muhteşem bir kitap.

#OnİkinciMelek  #OgMandino

NLP ile Satış ve Pazarlama - Nil Gün

Her işte satış yapmak durumundasınız öncelikle kendinizi yani düşüncelerinizi satmalısınız. NLP zaten başlı başına  ilişkilerinizde ve iletişiminizde denge ve doyum almanız için tüm bilgi ve teknikleri içeriyor ancak bunu satış yaparken nasıl kullanacağınız başka bir şey. Kurumsal dünyadaysanız kitabı kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum. Kitaptan çok kısa bir alıntı yapmak istiyorum sanırım bu size kitap hakkında önemli ölçüde fikir verecektir.

'Özetle;

   - Kendinizi satmanız için önce müşteriyle UYUM gerekiyor. Müşteri önce sizi satın alıyor, sonra ürün ve hizmetinizi. (Anlaşıldığını hissetmeniz yarattığı uyum, insan ilişkilerinin temelidir)
   - İnsanların
iyi görünmelerini ve iyi hissetmelerini sağlamak için elinizden geleni yapın. İnsanlar kendilerini iyi hissettiren onların özsaygılarını koruyan ve geliştiren insanlarla birlikte olmak ister. Ama Aşkta ama işte ama alışverişte. Karşınızdaki kişiye yardım etmek birinci amacınız olsun. Bunu gerçekten hissederseniz yansıtabilirsiniz. Müşterinizin sizden satın almayla ilgili taşıdığı pozitif duygular, engellerden daha güçlü olmalı. Yoksa satış yapamazsınız.'   

Kitap adı: NLP ile Satış ve Pazarlama
Yazar adı: Nil Gün

Korku Hissediyorum ve Cesaretle Ona Doğru Adım Atıyorum

Düşünüyorum da neyden korkuysam başıma geldi bir de korktuğum başıma geldiğinde bazen korkumun beni boşuna yiyip bitirdiğini ve korktuğum olayın o kadar da acıtmadığını fark ettim. O zaman korku duygusunun faydası nee yaa!! diye düşünmeye başladım ve sonunda buldum. Korkunun bir uyar
Korkuyu hissediyorum ve cesaretle ona doğru adım atıyorum.
ıcı duygu olduğunu anladım Yani önce korkuyu hissediyorum, sonra ortada bir durum var ve  korktuğum olay başıma gelecek, kaçış yok   diyorum. Dolayısı ile tedbirlerimi almaya başlamam gerektiğini anlıyorum ve yavaş yavaş korktuğum olay ile ilgili cesur, ufak adımlar atıyorum (korksam da) Çünkü korkarak durduğum yerde sadece onu büyütüyorum. Korku enerjisini onun üzerinden gelmek için kullanma kararı aldım yoksa o benim enerjimi çalarak beni zayıflatacak ve karşımda güçlenecek. Enerjimi ona vermeyeceğim kesin kararlıyım!!
Korku duygusuna, beni önceden uyardığı ve beni karanlık taraflarımla yüzleştirdiği için teşekkür ediyorum  ve cesarete hoşgeldin diyorum.

Sultan Öztoprak
15.01.2016