19 Ocak 2019 Cumartesi

Kök Çakra Neden Bu Kadar Önemli?



Kök çakra, başlangıç, temel, kök demek yani her şeyin doğduğu ve başladığı nokta. Bu çakra bir yere ait olmak ve var olma hakkı ile ilgili.  Bu çakra derki: “Ben varım, bütünün parçasıyım. Güvendeyim. Yaşamı kabul olduğu gibi kabul ediyorum” ama işte bu üç sorunun yaşamdaki karşılığı pek okunduğu gibi kolay olmuyor. Çoğu insan için ilk cümlenin karşılığı dahi yok. Bütünün bir parçası olduğunu hissetmek zaten bütün olduğunu bilmek dahi insanı huzura ve mutluğa götürüyor. Çünkü o zaman herkesi ve kendini olduğu gibi kabul edersin. Herkes senin gibi ve bütünün olması gereken bir parçası. Kendi içimizde çatışma içindeyken bütünün parçası olup huzur bulmak pek kolay değil.
Bu çakra yeryüzü yani dünya ile ilgili her şeyi ve dünya ile bağlantıyı kapsıyor. Dünyaya önce kök salarsın aynı ağaçlar gibi köklerin güçlendikçe gökyüzüne doğru özgürce yükselebilirsin. Bu çakra ile ayakların yere basar. Ayakları yere sağlam basan kişi kendini güçlü ve güvende hisseder. Kendi başına ayakta kalmayı simgeler. Yaşam gücünün  ve yaşam bağlılığının merkezini temsil eder. Önce bu dünyaya aittim, bu evrene bağlıyım, bütünün parçasıyım. Güvenlik, teslimiyet, korku, stres, öfke, para hırsı, düşüncelerimizi hayata geçirebilmek, cinsellik, şöhret, yaşama arzusu, fiziksel enerji potansiyeli yani kısaca dünyayla ilgili her şey bu çakrayla alakalıdır. Bu yüzden yerçekimiyle yakinen ilgisi vardır.  Ayrıca enerjimizin topraklanması için de kök çakranın aktif olması gerekir. Bu dünyada kendini güvende hissetmezsen, genelde iş, aile, parasal konuların sıkıntıda olabilir. Bazen de bu konularda sorunun olmasa içten içe bu çakranın gölge duyguları olan kızgınlık, sertlik, sağlığında ve duygusal yaşamında aksaklık yaratabilir.
Bu çakranın sihirli kelimesi “Kabullenmek”tir. İşe kabullenmekten başlamak her zaman başlangıç gibidir. Kabullenemediğimiz her şey bizde kızgınlık duygusuna, sertlik olma ve şikayet etme  haline dönüştürür. Kendini olduğun gibi kabul edince başkalarını da kabul edersin, önyargılar, suçlamalar, azalır; anlayış ve empati artar. İnsanların her birinin ne kadar özel olduğunu görebilirsin. Kendinizi ve hayatı olduğu gibi kabul ettiğin zaman mücadele, eleştiri, şikayet nerdeyse yok oluyor.  Güven, Şükran, çözümcülük, cesaret,  samimiyet artıyor. Bu da buzların çözülmesi gibi ağırlıklar hafifler, katılık yok olur ve beden yumuşamaya başlar. Olumsuz duyguları ve olayları olduğu gibi kabul etmek, seni bir sonraki adıma hazırlar. Artık kendine zorlukların üzerinden gelebileceğinin mesajını verirsen. Zorluklar seni durdurmaz, sadece güvenini, gücünü ve bağlılığını arttırır.  Kabullenme hayatın da yeni sayfalar açar, çünkü gereksiz yere kullandığın enerji yaratıcı enerjine akar. Potansiyelin artar. İlişkilerin güçlenir.  Ufak şeylere kafana takmazsın. Sürekli bu anına ve ileriye doğru bakarsın. Bu sebeple kabullenme de 1. Çakranın en temel meselesidir. 1. Adım kabullenmedir. Sonraki aşaması ise ilerleme, değişim, dönüşümdür.
Sanskritçe,  “Mula” kök, kaynak anlamına gelmektedir. Konum olarak kuyruksokumu diye tabir edebileceğimiz bölgede, koksiks 2. omurunda bulunur. Bu çakraya 1.Çakra temel çakra da denir.
Bu çakra ile ilgili bazı özellikleri aşağıda sıralıyorum.
Element : Toprak  Şekli: Dikdörtgen  Rengi      : Kırmızı ve tonları
Duyusu: Koku Alma Yüz organı: Burun Nota: Do  Mantra: LAM
Kimlik :Fiziksel kimlik –bedenle iletişim sanatı, öz savunma ( Öz koruma –Muhafaza)
Temel meseleler: Hayatta kalma, köklenme, fiziksel dünya ile bağ kurma, güven ve aidiyet hissetme, aile, kökler, beslenme
Gölge Duyguları:  Kızma, gücenme, Sertlik
Salgı bezleri: Böbreküstü salgı bezleri
Beden Bölgeleri: Bacaklar, kalçalar, iskelet istemi, kemikler, omurga, tırnaklar, dişler gibi sert yapıyı kontrol eder. Ayrıca kemik iliğini kontrol ettiği için bağışıklık sistemini de etkiler.
Organları: Kalınbağırsak, makat bölgesi, prostat, kan ve hücre yapımıyla ilgili beden sıvıları, mesane, testisler, rahim
Bandha: Mula Bandha
.
.
#yogaylahergün #yogalove #yogasevgisi #yogaylaşifalan #özelders #özelyogadersi #yogapozu  #yogaposes #YogaRoot #YogaRoot #Yogaylaşifalan #Sağlıkiçinyoga  #YogaHome #iyikiyogavar

Yoga Nidra’nın (Derin Gevşeme’nin) Aşamaları



Uygulama tek başına yapılabilir ya da Yoga Nidra uygulaması veya rehber eşliğinde yapılır.  Ancak Rehber yönlendirmesi ile yapıldığında daha etkili sonuç alınır.
1.      AŞAMA -  BEDENİ HAZIRLAMA:  Yoga Nidra’ya başlamadan önce eklem yogası yada eklemeler için ufak akışlar yapılır. Bu akışlar nefesler dahil edilerek yapılırsa yavaş yavaş hem beden hem de zihin kendini gevşetmeye başlar. 
2.      AŞAMA –  POZİSYONA GEÇME:  mat veya sert bir zemine “Şavasana” yani “Ceset Duruşu” olarak adlandırılan pozisyonunda  sırtüstü uzanır. Bu pozda ayakların arası mat genişliğinde ve kolların arası hafif açık koltuk altı hava alacak kadar açılır. Beden rahat ettirilir. Eğer ortam sıcak değilse mutlaka üzerine sıcak tutacak bir battaniye, örtü alınmalı. Başın çok geriye gidiyorsa altına ufak destek alınabilir ama eğer beden rahatsa bu şekilde pozisyona yerleşilir.  İstenirse rahatlatıcı bir müzik eklenebilir. Bedenin maksimum düzeyde rahatlaması önceliktir. Bu arada en rahat yer bulunduktan sonra bedenin hareketsiz kalması esas alınır.
3.      AŞAMA –  BEDENSEL FARKINDALIK & GEVŞEME: . Kişi aşağıdan yukarıya veya yukarıda aşağıya doğru tüm beden parçalarını sırası ile hisseder, farkındalığını bedenimdeki duyum ve hislere yönlendirerek tüm bedeninin farkına varır. Bu sırada yavaş yavaş bedenini bilinçli gevşemeye davet eder.
4.      AŞAMA –  NEFES FARKINDALIĞI & GÖZLEM:  beden farkındalığı aşaması içinde veya akabinde nefes farkındalığına davet edilir. Bu arada kişinin farkındalığını beden ve nefesi getirirken aynı zamanda   zihnindeki düşüncelerin, duygularını izler.
5.      AŞAMA –  VİZYON, GÖRSELLEŞTİRME:  Bu aşamada kişi ile onu rahatlatıcı ve onun da görselleştirme yapmasını sağlayacak bir bilgi, metin paylaşılır.
6.      AŞAMA –  BEDENSEL FARKINDALIK:  Kişi tekrar beden &nefes farkındalığına geri getirilir. 
7.      AŞAMA – POZİZYONDAN ÇIKIŞ: Kişi yavaşa yavaş bedenini canlandırır ve uygulama tamamlanır.
.
.
.
#yogaylahergün #yogalove #yogasevgisi #yogaylaşifalan #özelders #özelyogadersi #yogapozu  #yogaposes #YogaRoot #YogaRoot #Yogaylaşifalan #Sağlıkiçinyoga  #YogaHome #iyikiyogavar

Yoga Nidra’yı (Derin Gevşeme’yi) Neden Hayatımıza Katmalıyız?



Derin gevşeme ya da  Yoga Nidra, yogi  uykusu  olarak bilinir. Bihar School of Yoga’nın kurucusu Swami Satyananda Saraswati tarafından yaklaşık kırk yıl önce bugünkü haline geliştirilmiş ve dünyaya yayılmıştır.
Yoga Nidra, bedenin bilinçli bir şekilde dinlenmesini ve gevşetilmesini sağlayan güçlü bir tekniktir. Fiziksel, zihinsel ve duygusal rahatlamayı sağlamaya yönelik bilinçli bir meditasyon uygulaması gibidir.  Bir saatlik yoga Nidra’sının dört saatlik normal uyku kadar onarıcı olduğu söylenir. Genelde uygulama 30 ila 45 dakika sürer.
Kendi adıma Yoga Nidra’yı uyumakta zorlandığım günlerde uyguluyorum. Eğer uyuyamıyorsam hemen rahatlatıcı bir müzik dinliyorum ve bedenimde tarama yapıp farkındalığımı tüm bedenime, nefesime, duyu organlarıma getiriyorum. Belli zaman sonra ya kendiliğinden uykuya dalıyorum ya da gerçekten bedenimle ve nefesimle bağ kurup gerginliğimi gevşetmeye başlıyorum. O yüzden uyumakta zorlanan herkese Yoga Nidra aşamalarını  http://sultanoztoprak.com/?p=1132 linkine tıklayarak takip etmesini tavsiye ederim ya da direkt sırt üstü yatıp bir Yoga Nidra uygulaması eşliğinde de aynı şey yapılabilir.
Yoga Nidra, meditasyona çok benzer ancak sırt üstü uzanarak  bazen de yastık, battaniye, blok gibi destekler kullanılarak bedenin en rahat pozisyona yerleşmesi ile yapılıyor. Beden taraması yapılarak bedendeki duyumların ve hislerin farkına varılması  ve adım adım bedenin gevşetilmesi sağlanır. Mümkün ise beden hareketsizlik içine davet edilir. Meditasyonun tüm faydaları Yoga Nidra (derin gevşeme ) için de geçerlidir. Zihnin sakinleşmesi, beden ve zihin farkındalığının arttırılması,  Zihindeki olumsuz düşünce ve duyguların farkına varılması ve bunların dönüştürülmesi mümkün olabilir. Bedendeki stres kaynaklı gerginliğin ve ağrıların azalması sağlanır. Bedenle ve iç özü ile yakınlaştıkça daha olumlu duygu ve düşüncelere yer verilmesi ile daha dinginleşmek Yoga Nidra’nın faydalarından sadece bazıları.
Genelde insanlar bedenlerindeki gerginliği özellikle gevşetmek ile ilgili bir çalışma yapmazlar ve yorgun oldukları günler direkt olarak uykuya geçerler ve sabah uyandıklarında bedenlerinde yine aynı gerginlik ile yorgun uyanırlar. Oysa uyku öncesi yapılan Yoga Nidra bedendeki yorgunluğunun atılması, zihindeki, kaslardaki gerginliğin gevşetilmesi akabinde uykuya daha rahat ve gevşemiş bir beden ile geçilmesini sağlar. Bu da uyku kalitesini artırır ve zihnin hem de bedenin kendini yenilemesi hatta onarması sağlar. Böylece sabah dinlenmiş ve sakin bir zihin ile uyanılır. Düzenli uygulandığında stres kaynaklı tüm gerginlikler giderilir, kişinin uyku ihtiyacı azalır. Kişi, zinde, mutlu ve gerçekten dinlenmiş biçimde uyanarak, güne pozitif başlar.
Meditasyon ile aralarında bazı farklar vardır.
Meditasyon genellikle vücudunuzun rahat omurganın  dik ve zihnin  uyanık olduğu bir uygulamadır. Meditasyon, farkındalığımızın bilinçli şekilde bir noktaya odaklanması veya yoğunlaşmasıdır. Meditasyon sırasında en çok nefesin izlenmesi veya bir mantra kullanılır. Odaklanmanıza yardımcı olmak için çeşitli rehberli meditasyon biçimleri de dahil olmak üzere birçok meditasyon türü vardır.
Meditasyonda genelde zihin uyanık ve farklı bilinç halleri tecrübe edilir.  Yoga Nidrada uyku ile uyanıklık arasında bir bilinç halinde olunur.
Bu uygulamayı herkes yapabilir. Her iki uygulamada da zihin bilinçlidir; Yoga Nidrada, beden daha huzurlu bir durumdadır. Meditasyon yapmakta zorlanıyorsanız ve kendinizi hayal kırıklığına uğratıyorsanız Yoga Nidra başlamak için iyi bir yer olabilir.
.
.
.
#yogaylahergün #yogalove #yogasevgisi #yogaylaşifalan #özelders #özelyogadersi #yogapozu  #yogaposes #YogaRoot #YogaRoot #Yogaylaşifalan #Sağlıkiçinyoga  #YogaHome #iyikiyogavar

Utthita Trikonasana– Triangle Pose – Uzatılmış Üçgen Pozu

  
Okunuşu  oo-Tee-tah trik-kon-AHS-anna
Utthita: Uzatılmış; Trikona: ucgen
Tri: 3 Kona: acı

En sevdiğim poz diyebilirim. En çokta kollarımı iki yana doğru uzattığımda aradan geçen enerji akımını hissedebiliyorum. Bu pozda çok uzun zaman kalabilirim. Özellikle omurgayı arkada duvar varmış gibi yaslamak, arka ayağın dış kenarı köklemek, ayak kavislerini köklemek, omurgadan uzamayı araştırmak ve birçok şey.  Bu pozda 3 tane üçgen sanki. Bu üçgenlerin her bir köşeşi “kutsal üçlemi” oluşturuyor.  Mesela  doğum, yaşam, ölüm. Beden, ruh, nefes.  Benim bedenimi en çok rahatlatan pozlardan birsi. Ekli resimde bazı hizalamalarını anlattım ve Aşağıdaki faydaları ve olası hataları yer alıyor.

UTTHITA TRIKONASANA - FAYDALARI
  •        Omurgayı ve belin yanını açar ve uzatır.
  •         Kalçaları, kasıkları, hamstring kaslarını, baldırları, dizleri ayak bileklerini omuzları ve göğüs kafesini açar
  •        Dizleri, ayak bileklerini ve dış bacak kaslarını güçlendirir. 
  •        İç organları uyarır. Sırt ağrısını rahatlatır.
  •         Karnı ve kalçaları sıkılaştırır.
  •         Depresyon, stres, düşük taban, boyun ağrısı, osteoparoz ve Siyatik gibi rahatsızlıklara iyi gelir.

OLASI HATALAR
·        Ayak parmakları yere tam köklenmeyebilir ve böylece kuyruksokumundan itibaren omurgadan boyna doğru tam uzama olmayabilir.
·        Omurga öne doğru gelebilir, halbuki arkada duvar varmış gibi omurgaya yaslanılmalıdır.
·        Beden ağırlığı ayaklara eşit dağıtılmayabilir
·        Ayak parmakları yere tam köklenmez.
·        Ayaki ç kavisleri aktif edilememiş olabilir.
·        Çok esnek kişilerde dizdeki mikrobükülme unutulabilir
·        Boyun sırf  yukarı bakacağım diye sıkışık kalmış olabilir.
·        Omular kulaklara yaklaşabilir ve kasılı kalmış olabilir. Kollar dirsekten bükülü kalmış olabilir.
.
.
.
#yogaylahergün #yogalove #yogasevgisi #yogaylaşifalan #özelders #özelyogadersi #yogapozu  #yogaposes #YogaRoot #YogaRoot #Yogaylaşifalan #Sağlıkiçinyoga  #YogaHome #iyikiyogavar

Tadasana - Mountain Pose- Dağ Pozu


Okunuşu: Tah-DAHS-anna
Tada:Dağ demek Asana: Duruş, poz  -  Dağ Pozu
Tadasana pozu ile ilgili bazı hizalanma prensiplerini paylaşmak istedim.  Tabi yine burada anlatılmayan çok daha fazla detayı var. Benim en sevdiğim pozlardan ve ara ara ayakta beklerken de uyguladığım bir duruş. Bu duruş bana bedenimi hatırlatıyor, ayakta iken ne kadar salmış yürüdüğümü veya durduğumu anlıyorum. Bu pozu uygular uygulamaz sanki sihirli bir değneğin beni hizaladığını hissediyorum. Ruhsal olarak da canlanıyorum birden kendimi ayakta dengede, güçlü ve güvende hissetmeye başlıyorum.  Bu poz ile ilgili hoş kısa  hikaye de var. Bu pozun mitolojik hikayesini okumak istersen http://sultanoztoprak.com/?p=1097   linki tıklayabilirsin.
Dağ pozu bize köklenmeyi, toprağa doğru genişleyip, büyüyüp, dengede hissettikten sonra gökyüzüne doğru yükselmeyi  yani  omurganın doğal kıvrımında uzamasını hatırlatır.  Bu, metaforik olarak, dağın içindeki eski enerjinin kişinin başın tepesinden başlayarak vücuttan geçip ayaklara ulaşmasına izin verir.



Bu pozu bazı faydaları:
·     Netliği ve sakinliği arttır.
·     Güç, denge ve dayanıklılığı geliştirir
·     Huzur ve anda olma hissi uyandırır
·     Omurganın doğal kıvrımında uzaması ile genel duruşu  geliştirir.
·     Beden hizalanmasını düzeltir.
·     Omurga, bacak, ayaklardaki yaşla beraber gelen bozulmanın etkilerini azaltır.
·     Karın ve kalça kaslarını sıkılaştırır
·     Bacakları, dizleri ve ayak bileklerini güçlendirir
·     Siyatiği rahatlatır
·     İç kavisleri destekler ve düşük tabanları rahatlatır
.
.
#yogaylahergün #yogalove #yogasevgisi #yogaylaşifalan #özelders #özelyogadersi #yogapozu  #yogaposes #YogaRoot #YogaRoot #Yogaylaşifalan #Sağlıkiçinyoga  #YogaHome #iyikiyogavar

Tadasana - Mountain Pose- Dağ Pozunun Mitolojik Hikayesi


Tada:Dağ demek Asana: Duruş, poz  -  Dağ Pozu
Bu poz aslında belirli bir dağdan hikayesini alıyor. Bu dağ Tibet’te yer alan Kailash Dağı. Yıllar önce Tibetli veya Tibetli olmayan herkes zengin tarihi sebebi ile Kailash Dağı’na ziyarete gidermiş. Bugün  ziyaretçiler  ortalama iki ila üç gün 32 mil yürüyüş yaparak kutsal kayanın çevresinde ve genelde tepe noktasının etrafında dolaşıyor. Kailash Dağı, Shiva’nın evi olarak bilinir ve enerjisini ve manevi bilgeliğini biriktirdiği bir yer. Elbette şimdi Shiva'nın dağın karlarının altındaki fiziksel kalıntılarını bulunmazsınız ama Shiva'nın sonsuz enerjisini gizemli zirvede bıraktığı düşüncesi, binlerce yıldır dağa doğru yolculuklar başlatmıştır. Bu dağda iki göl vardır bir güneş ve biri ay şeklindedir. Bu sebeple bu dağ 7.çakra Sahasrarayı simgeler. Bu iki göl bilincin en üst seviyesine hareket eden ana enerji kanalına( sushumna) yükselen iki enerji ( ida ve pingala nadileri)  kanalına benzetilir. Kailash Dağı kutsal bir dağ olarak kabul edilir
Omurga meditasyon sırasında olduğu gibi, Tadasana pozunda da vücudun her yerinde prana'nın (yaşam gücü) serbest akışı için ideal bir konumdadır. Tadasana'daki bu enerjiye hissetmek için zaman ayırmak gerekir.
Dağ pozu bize köklenmeyi, toprağa doğru genişleyip, büyüyüp, dengede hissettikten sonra gökyüzüne doğru yükselmeyi  yani  omurganın doğal kıvrımında uzamasını hatırlatır.  Bu, metaforik olarak, dağın içindeki eski enerjinin öğrencinin başın tepesinden başlayarak vücuttan geçip ayaklara ulaşmasına izin verir.
.
.
.
#yogaylahergün #yogalove #yogasevgisi #yogaylaşifalan #özelders #özelyogadersi #yogapozu  #yogaposes #YogaRoot #YogaRoot #Yogaylaşifalan #Sağlıkiçinyoga  #YogaHome #iyikiyogavar

Virabhadrasana III - Warrior III – Savaşçı III Pozu


Okunuşu veer-ah-bah-drahs-anna
Virabhadra: Şiva’nın erkarnasyonu olan  savaşcının adı

Tek ayak üzerinde her yöne uzayan aktif ve güçlü pozlardan birisi Savaşçı 3. Bu duruşta eğer şike yapmıyorsan pasif durmanın bana göre imkanı yok. Ama bir kilit nokta var ki yerdeki ayağını iyice yere köklemek, bakışlarını bir yere odaklamak. Arkadaki ayağı da aktif etmek işte o zaman inanılmaz bir uzama hissediyorsun sanki kollarından biri öne çekiyor ve ayaklarında geri doğru uzuyor. Bu pozu ters çevirince sanki “Hasta padangustasana variyasyon” yapar gibi oluyor. Yani tadasana pozundaki tüm prensipler geçerli.
Bu pozla ilgili hoşuma giden bri şey cidden başlangıç düzeyinde olan kişilerin çoğunun bu pozu rahat yapabildiklerrini gördüm. Bazen Savaş 2 ve 1’e göre bile daha dengede durabildiklerini gördüm. Bu pozda böyle ilginç bir durum var. Tabi tek şart poza giriş ve çıkışların farkındalıkla, odaklı bir şekilde olması.
Poz hikayelerine göre bu pozda Şiva’nın enkarnasyonu olan Virabhadra’nın Dakşi’nin kestiği başını alıp direğe diktiği poz. Biraz değişik ve metaforu değerli bir hikaye. Bu pozun mitolojik hikayesini okumak istersen http://sultanoztoprak.com/?p=1057  linki tıklayabilirsin.
Bu poz ile ilgili dikkat edilmesi gereken bazı püf noktaları resimde gösterdim.
Bu aşağıdaki kısmı savaşçı1 pozunda da yazmıştım. Okumayanlar için tekrar yazıyorum. Faydaları farklı ama J
Virabhadranın Sanskritçe anlamı  kahraman arkadaş demektir. Vira ( kahraman) + Bhadra (arkadaş). Virabhadra, bizim cehalet, ego, adaletsizlik  gibi zayıf yönlerimizle savaştığımızı gösteren metafordur.
Birçok mitolojik hikaye, hayatımızın farklı yönlerine hitap eden metaforlardır.  Virabhadra'nın hikayesi, kendi zayıflıklarımızın üstesinden gelmek için çabalamanın metaforu olarak görülebilir. “Ruhsal savaşçı” doğamızın büyümesi, hayatımızın zorlu anlarıyla başa çıkmak için cesaretin, sarsılmaz odaklanmanın ve kararlılığın geliştirilmesini içerir.
Bu Pozun Faydaları
1.    Omurganın doğal kıvrımında uzaması ile genel duruşu  geliştirir.
2.    Bacakları, dizleri ve ayak bileklerini güçlendirir
3.    Karın ve kalça kaslarını sıkılaştırır
4.    Omuzları, kolları, bacakları, sırtı ve ayak bileklerini esnetir ve güçlendirir
5.    Kalçaları, akciğerleri ve göğsü açar
6.    Kan akışını ve solunumu  destekler
7.    Odaklanma, denge ve güçlenmeyi arttırır
8.    Tüm bedenin enerjisini arttırır

Virabhadrasana II - Warrior II – Savaşçı II Pozu


Okunuşu veer-ah-bah-drahs-anna
Virabhadra: Şiva’nın erkarnasyonu olan  savaşcının adı

Yoga pratiğine ilk başladığımdan beri bu pozu hep çok sevdim özellikle bu şekilde kollar ve bacakların açılması bu hatlar arasından geçen enerjiyi hissetmek bana çok iyi geliyor. Omuzdan ve kalça kemiklerini iki yana açar gibi ve ayakları yere köklerden omurga boyunca uzamaya çalışmak gerçekten çok aktif bir poz. Bu pozda önce biraz dursam da ön bacağım yanardı ama durdukça ve ağırlığı biraz daha arka ayağıma vermeye başladığımda bu pozda artı çok uzun zaman kalabiliyorum. Bu poz özellikle vinyasada bir çok poz için başlangıç poz ve dinlenme pozu gibi oluyor özellikle de ileri seviye dersler için olmazsa olmaz bir poz bana göre.
Bu arada bu fotoğrafta paylaşılan detayların çoğu aslında gitme istediğimiz yer çünkü gerçekten başta bunların hepsini sağlamak kolay değil o yüzden başlangıç seviyesi iseniz lütfen tüm bu koşulları sağlamak için zorlanmayın onun yerine duruşta yavaş yavaş açılmayı hedefeleyerek dikkati hep bedeninizde gezdirin ve enerjiyi hissettmeye odaklanın. O zaman adım adım gelişecek ve pratik de zorlayıcı değil, derinleştirici ve rahatlatıcı  etkiye doğru gitmeye başlayacak. Bu aşağıdaki kısmı savaşçı1 pozunda da yazmıştım. Okumayanlar için tekrar yazıyorum. Faydaları farklı ama J Bu poz ile ilgili dikkat edilmesi gereken bazı püf noktaları resimde gösterdim.
Virabhadranın Sanskritçe anlamı  kahraman arkadaş demektir. Vira ( kahraman) + Bhadra (arkadaş). Virabhadra, bizim cehalet, ego, adaletsizlik  gibi zayıf yönlerimizle savaştığımızı gösteren metafordur.
Birçok mitolojik hikaye, hayatımızın farklı yönlerine hitap eden metaforlardır.  Virabhadra'nın hikayesi, kendi zayıflıklarımızın üstesinden gelmek için çabalamanın metaforu olarak görülebilir. “Ruhsal savaşçı” doğamızın büyümesi, hayatımızın zorlu anlarıyla başa çıkmak için cesaretin, sarsılmaz odaklanmanın ve kararlılığın geliştirilmesini içerir. . Bu pozun mitolojik hikayesini okumak istersen http://sultanoztoprak.com/?p=1057  linki tıklayabilirsin.

Kendinle yüzleş
Yoga pozlarında iç kulağımızı açtığımıza her poz bize bir şey fısıldar ve bir mesaj verir. Savaşçı pozları bazen yeniden kendimizi ruhsal olarak büyütüp  merkezimizde kalmanın, her an zihnimizin sürekli değişkenliğine karşı uyanık kalmamızı, kendimizle yüzleşip karanlık yönlerimizi de anlayıp onlara rağmen cesaretle adım atmamızın metaforudur aslında.
Bu Pozun Faydaları
1.    Omuzları, kolları, bacakları, sırtı ve ayak bileklerini esnetir ve güçlendirir
2.    Kalçaları, akciğerleri ve göğsü açar
3.    Kan akışını ve solunumu  destekler
4.    Odaklanma, denge ve güçlenmeyi arttırır
5.    Tüm bedenin enerjisini arttırır


Virabhadrasana I - Warrior I – Savaşçı I Pozu


Okunuşu ≈ veer-ah-bah-drahs-anna
Virabhadra: Şiva’nın erkarnasyonu olan  savaşcının adı

Bu poz ilk başlarda benim tam anlayamadığım bir pozdu ve bana kolay geliyordu ama ne zaman pozun hakkını vererek yapmaya başladığım o zaman inanılmaz aktif, güçlü, köklenmiş, uzayan, genişleyen, konsantrasyonu yoğun ve denge içeren poz olduğunu anladım. Bu pozun bana hissettirdikleri bunlar ve pozda kaldıkça kendimi yeni bir şey denemeye cesaret etmek için adım atmaya hazır hissediyorum. Pozun aktifliği içinde kalmaya çalışırken zihnimin bir o kadar odaklandığını ve gücümü hissettiğim bir yere çekildiğimi hissediyorum. Yukardaki görselde genel hatları ile savaşçı pozunun detayını verdim ancak burada bu yazılanların hemen hepsi senin bedeninde olmayabilir benim için bunları yapmak 4,5 yılımı aldı ve hala da bu pozda kendimi geliştiriyorum burada yazılmayan daha kas boyutunda dikkat edilecek nokta var. yani burada kaçla kemikleri karşıya bakmak istiyor yazdım burada hemen iki kemik bakmayabilir amaç o aktifliği bedende tutarak pozda kalmak ve zamanla gitmek istediğin yer sana gelecek yeter ki pozun içinde  sabrı ve azmi göster. O yüzden zorlamak da değil kendimizi izleyerek beden farkındalığı geliştirdiğimiz zaman her şey daha farklı hal alacak. Bu poz ile ilgili dikkat edilmesi gereken bazı püf noktaları resimde gösterdim.
Virabhadranın Sanskritçe anlamı  kahraman arkadaş demektir. Vira ( kahraman) + Bhadra (arkadaş). Virabhadra, bizim cehalet, ego, adaletsizlik  gibi zayıf yönlerimizle savaştığımızı gösteren metafordur.
Birçok mitolojik hikaye, hayatımızın farklı yönlerine hitap eden metaforlardır.  Virabhadra'nın hikayesi, kendi zayıflıklarımızın üstesinden gelmek için çabalamanın metaforu olarak görülebilir. “Ruhsal savaşçı” doğamızın büyümesi, hayatımızın zorlu anlarıyla başa çıkmak için cesaretin, sarsılmaz odaklanmanın ve kararlılığın geliştirilmesini içerir. Bu pozun mitolojik hikayesini okumak istersen http://sultanoztoprak.com/?p=1057  linki tıklayabilirsin.
Kendinle yüzleş
Yoga pozlarında iç kulağımızı açtığımıza her poz bize bir şey fısıldar ve bir mesaj verir. Savaşçı pozları bazen yeniden kendimizi ruhsal olarak büyütüp  merkezimizde kalmanın, her an zihnimizin sürekli değişkenliğine karşı uyanık kalmamızı, kendimizle yüzleşip karanlık yönlerimizi de anlayıp onlara rağmen cesaretle adım atmamızın metaforudur aslında.
Bu Pozun Faydaları
1.      Omuzları, kolları, bacakları, sırtı ve ayak bileklerini esnetir  ve güçlendirir
2.      Kalçaları, akciğerleri ve göğsü açar
3.      Kan akışını ve solunumu  destekler
4.      Odaklanma, denge ve güçlenmeyi arttırır
5.      Tüm bedenin enerjisini arttırır

Savaşçı I, II, III – (Warrior pose I, II, III - Virabhadrasana I, II and III) Pozlarının Mitolojik Hikayesi



Anlamı : Virabhadra: Şiva’nın erkarnasyonu olan savaşcının adı
Okunuşu ≈ veer-ah-bah-drahs-anna
Savaşçı I, II, III Lord Shiva’nın çok eski bir hikayesinden türetilmiştir. Zamansız bir zamanda ve göksel alemde oluşmuştur.
Lord Shiva, Sati ile evlenmiştir ve kendi yarattığı mutlu şehri Bhoga’da  yaşamaktadır. Sati’nin babası Daksha kızının evliliğini hiç bir zaman onaylamamıştır. Uzun keçeli saçı olan, içki içen, ne zaman isterse dans edip şarkı söyleyen yogi kızı için uygun değildi. Prajapati (dünya yaratıcısı) Daksa, medeniyetin lideriydi, kurallara ve yönetmeliklere dayanıyordu. Shiva onun tam zıttı gibiydi.
Kısa zaman sonra Sati, babası ile kaldığı güvenli evinden  Shiva ile yaşamak için ayrıldı.
Daksa büyük bir parti düzenledi. Shiva ve Sati hariç herkesi çağırdı. Sati, bunu duyduğunda Shiva’ya partiye gitmek isteğini söyledi. Shiva ise çağrılmadıkları yere neden gideceklerini ve babasının öfkesinin arttırmak istemediğini söyledi. Sati bu duruma çok üzülüyordu ve tek başına gitmeye karar verdi.
Oraya gelince babası hafif alaylı gülümseyerek, Sati’ye çağrılmadığı halde neden geldiğini sordu. Sonra “belki de iç güdülerinle geldin nede olsa bu iç güdüleri  hayvanlar kralı olan  vahşi kocandan almış olabilirsin” dedi. Tüm misafirler gülmeye başladı. Sati kocasını savundu ve dedi ki “Shiva doğa içinde yaşar ve hayvanları hiçbir zaman kendi isteği için zorlamaz. Toplum yapay ve doğadan yararlanır” Babayla kızın diyaloğu misafirlerin hoşuna gitti.
Sati, babasının bu tartışmasıyla üzüldü ve aşağılanmış hissetti kendisini. Babası onunla tekrar alay etmeye çalıştığında sessiz kaldı ve kocasını savunmak için babasına karşı tartışmaya devam etme arzusu bıraktı. Her zaman bir kızı olarak güvenebileceği babası tarafından acımasızca davranılması Sati’de  hayal kırıklığı yaratmıştı, iğrenme ve öfke ile titriyordu. Tüm aile ilişkilerinden vazgeçmek için bir iç çözüm getirdi. Tüm gücünü toplayarak babasına şunları söyledi. “Sen bana bu bedeni verdin, ben artık onunla olmak istemiyorum” babasının önünden geçerek, yere meditasyon yapmak üzere oturdu. Gözlerini kapayarak, gerçek Rab'bini tasavvur eden Sati, gizemli bir transa geçti. Bedeni alevler içinde yanana kadar iç ateşini arttırmak için iyice kendi derinine  daldı.
Sati’nin ölüm haberi Shiva ulaşınca, Shiva önce şok oldu ve üzüldü sonra kızdı. Bulacağı en derin ve karanlık bir yere gitti. Saçlarını yırtarak, onları  en ateşli savaşçıların saç şekline dönüştürdü. Şhiva  bu savaşçıya bir isim verdi. Vira ( kahraman) + Bhadra ( Friend). Kahramanarkadaşa yani Virabhadra’ya Yagna’ya  gitmesini Daksha’yı ve oradaki tüm misafirleri yok etmesini emretti. Virabhadra partiye gitti. İki elinde kılıç,  ve kılıç yeraltından yeryüzüne  doğru ilerliyor, bakışları ellerine doğru,  işte bu Savşaçı I pozunun karşılığıdır. Gelişini herkesinin görmesini sağlamak ve düşmanı Daksa ‘nın başını kesmek için kılıcını ileri uzatarak yapılan duruş ise Virabradhasana II yani Savaşçı II pozuna karşılık gelir. Hızlı ve kesin hareket ederek, Daksha’nın kafasını elleri arasına alır Bu poz ise ise Virabradhasana III yani Savaşçı III pozuna karşılık gelir. Shiva, Virabhadra'nın tahrip ettiği hasarı görmek için Daksha’nın yerine geldi.  Bu intikamlı aksiyondan sonra, Shiva,  Virabhadra'yı kendi formuna geri çeker içine alır ve  bu hareketten sonra sonra  Shiva Hare, Raviser olarak bilinir. Öfkesi gitti ama artık derin  üzüntüyle doludur. Bu acı, Virabhradra'nın kanlı çalışması sonrası merhamete döner;. Shiva, Daksha’nın başsız bedenini bulur ve ona keçi başı vererek Daksha'yı hayata döndürür.
Bu cömert jest akabinde Daksha, Shiva’ya yani iyi kalpli ve hayırsever biri anlamına  gelen Shankar olarak seslenmeye başlar. Diğer tanrı ve tanrıçalar da Daksha’yı takip ederek Shiva Shankar’ı onurlandırırlar.
Hala bir gerçek vardır ve Sati ölmüştür. Shiva parti alanından sevgili karısının cansız bedeni taşıyarak  nereye gideceğini bilmeden ayrılır.  Herkesten uzakta mümkün olan en izole yeri bulup ve bir kez daha  eskisi gibi Tanrıya dua ederek zamanını geçirebilecektir. 
Bu hikayenin ezoterik anlamı
Shiva,  kalbi, sevgisi ( Sakti)  uğruna gururlu ego (daksha) öldüren daha yüksek benliktir.  Sonsuz şefkati olan yüksek benlik, egoyu affeder ancak kalbin sağlam temel doğası bozulmadan tenha bir yere çekilir. Kalbin bu temel doğası, başka bir biçimde yeniden hayata getirilecek olan sevginin gücüdür, ama bu başka bir zaman için en iyi şekilde saklanan farklı bir hikayedir.

Virabhadra, bizim cehalet, ego, adaletsizlik  gibi zayıf yönlerimizle savaştığımızı gösteren metafordur.
Birçok mitolojik hikaye, hayatımızın farklı yönlerine hitap eden metaforlardır.
Virabhadra'nın hikayesi, kendi zayıflıklarımızın üstesinden gelmek için çabalamanın metaforu olarak görülebilir.“Ruhsal savaşçı” doğamızın büyümesi, hayatımızın zorlu anlarıyla başa çıkmak için cesaretin, sarsılmaz odaklanmanın ve kararlılığın geliştirilmesini içerir
Kendinle yüzleş
Yoga pozlarında iç kulağımızı açtığımıza her poz bize bir şey fısıldar ve bir mesaj verir. Savaşçı pozları bazen yeniden kendimizi ruhsal olarak büyütüp  merkezimizde kalmanın, her an zihnimizin sürekli değişkenliğine karşı uyanık kalmamızı, kendimizle yüzleşip karanlık yönlerimizi de anlayıp onlara rağmen cesaretle adım atmamızın metaforudur aslında.