Biraz
roman okuyum farklı birşey olsun dedim ve bu kitap geldi elime ve bana çok iyi
geldi. Daha okurken bunun gerçek hayat hikayesinden esinlenerek yazılan bir
kitap olduğunu anlamıştım ve öyleymiş. Bambaşka yaşamlar, bambaşka tarzlar,
farklı kararlar ama yaşananlar, duygular, düşünceler hep aynı…
O kadar
aynılık içinde bambaşka yaşamlar ve her hikayenin kendi özelliği…
İyi ki
okumuşum bir an hayatın ne kadar yumuşak, ne kadar sert; ne kadar duygu ne
kadar düşünce olduğunu gördüm. Zıtlıkların karmaşası ve dengesi…
Bizler
kurban olmayı seçmedikçe, her şekilde yaşamı kucaklayıp, güçlü bireyler
olabiliriz. Bakış açısı yani büyük resmi görmek çok önemli
#Onbirdakika
Hayat bundan çok fazlası kesinlikle #PauloCoelho
Hoşuma
giden #KitaptanPaylaşım küçük bir yine aşağıda
“İnsan
ancak kendi sınırlarına dokunduğu zaman kendini gerçekten tanırmış. Orası
kesin. Ama aynı zamanda da yanlış bu, çünkü insanın kendini tam anlamıyla
tanımaması da mümkün. İnsanoğlu yalnızca bir şeyleri anlamak için değil, aynı
zamanda toprağı ekip biçmek, yağmuru beklemek, buğdayını ekmek, taneleri
toplamak, ekmek yoğurmak için de yaratılmış. Bende iki kadın var: Bunlardan
biri neşeyi, tutkuyu, hayatın ona sunabileceği serüvenleri tanımayı istiyor,
öteki ise tekdüzeliğin, aile hayatının, planlanıp yerine getirebilen ufak
işlerin kölesi.
Bir
kadının kendisiyle yüzleşmesi, ciddi tehlikeler barındıran bir oyundur. Kutsal
bir dans. Kendimize karşı geldiğimizde, iki tanrısal enerji, çarpışan iki
evreninizdir. Yüzleşmede gerektiği kadar saygı yoksa bir evren ötekini yok
eder”
#kitap
#kitabımyanımdaolsunyeter #seviyorumkitapları
#güzelbirkitapdaha #Kitapsevgisi