Ben bu
kitabı çok sevdim… kitabın adı zihin kullanma kılavuzu, kendini tanıma ve
anlama kılavuzu olsa bu kadar uyardı. Muhteşem anlatım. Günümüzdeki kaotik,
aptalca bencil yaşamların, aç gözlü olmanın, hırsların, Nefret, kin, öfkenin
sebepleri, zevk peşinde ordan oraya savrulmanın, bağımlılıklar ve
alışkanlıkların, olumsuz tepkilerin sebepleri ve bunlara nasıl çözüm bulanacağı
ancak bu kadar güzel işlenebilirdi.
Şimdi
ben size desem ki aslında en az kendinizi tanıyorsunuz (tabi milyonda birler
için konuşmuyorum:) öyle şey mi olur nasıl kendimi tanımam dersiniz oysa
tanımış olsanız sizi çıldırtan birinin neden çıldırttığını, ya da
çıldırtamayacağını bilirdiniz. Suçlamayı, şikayet etmeyi, öfkeyi, nefreti,
kendinizle olan çelişkilerinizi, korkularınızı ve endişelerinizi bırakmış
olurdunuz. İçinizde büyük bir sevgi, anlayış ve büyük bir uyanıklık olurdu.
Herşeyi farkındalıkla yapardınız. Kendimi de kendini tanımayanlar grubunda
tutuyorum tabiki . Siz derken aslında biz demeliyim aslında
İşte bu
kitabı diğerlerinden ayıran özellik bana göre zihnimizin nasıl
çalıştığını,neden arzularımıza, dürtülerimize, düşünce, duygularımıza kapılıp
gittiğimizi anlatıyor ve bunu engelleyip bilinçli farkındalıkla nasıl
yaşayabileceğimizin anahtarlarını, tekniklerini veriyor. Benim için çok etkili
oldu bu kitap. Anlatımı bence mühendis veya fen matematik grubu yani mantık
insanlarını ikna edici türden. . Artık kendimi tanımak, anlamak, bilinçlenmek
için motivasyonum yüksek. Anımın kıymetini bilmek, kendimiz sevmek,
bilinçlenmek, karanlık yönlerimi kucaklamak ve her geçen gün potansiyelime
yaklaşmak. Muhteşem bir şey.
Ben
meditasyonu, şükretmeyi hayatıma aldım bu kitap sayesinde artık daha da hevesli
yapıyorum. Ellerinize, yüreğinize, emeğinize sağlık @BerrakYurdakul şimdi
kitaptan beğendiğim bir kaç kısa bir bölümü yorum bölümünde paylaşacağım.
“Sahte
kişilik kendisini eleştiren kişilere hemen kızmaya programlıdır. Oysa çoğu
zaman kendi kusurlarınıza karşı kör olduğunuz için başkalarının onları size
göstermesi, ayna tutması gereklidir. Eksik ve kusurlu taraflarınız size bir
başkası tarafından işaret edilmedikçe, onları kendiniz bulup gidermeniz çok zordur.
Bu yüzden aslında sizi eleştiren kişileri en kıymetli öğretmenleriniz olarak
görmeniz gerekmektedir. Bu yüzden bu kişilere içinizdeki gizli hazineleri
ortaya çıkaran biri olarak görün.”
“Sevgi,
‘Sevgi dolu olmalıyız’ diyerek ortaya çıkabilen bir duygu değildir. Sevgi
kendini anlamaktan doğar. Kendi doğasına dair derin bir anlayışa kavuşan kişi,
affedebilme özgürlüğünü kazanır. Kendini anlayan kişi, kendini tüm kalbiyle
affedebilen kişi, başkalarını, hayatı ve ölümüde affeder. Tüm insanların
acılarıyla, korkularıyla,yaralarıyla, hatalarıyla, arzularıyla be sevilme,
beğenilme ihtiyaçlarıyla kendisine benzediğini gören kişi hoşgörüyle, sevgiyle
ve şefkatle dolar. Meditasyon minderi, sizi bu anlayışa götürecek yerdir.
Meditasyon sizi efendi, zihni köle yapar.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder