Hayatında bir yalana son vermek için kendine sor? Benim gerçek duygum ne, şu an ne hissediyorum. Gelen cevap nefret, korku, endişe ise çalışmalarına bu duygudan başla ve onları ifade etmenin yollarını ara. İşte kitap bunları söylüyor , tabi çok daha fazlasını söylüyor. Özellikle anne ve babamıza karşı olan duygularımız konusunda net olmalı ve içimizden geldiği gibi hareket etmemiz gerektiğini söylüyor yine toplumun bize dikte ettiği şekilde sevgi ve saygı içinde olmak yerine bir an önce beslemeyen ilişkileri fark edip bedenini ve duygularını dinleyerek hareket etmemiz gerektiğini anlatıyor. Zaten sen bu duyguları boşaltıp rahatlayınca içine sevgi tohumları ekilmeye başlıyor. Yeter ki karanlık enerji aydınlansın. Bu kitapta nice ünlü yazarlarımızın hayatları da bu doğrultuda işlenmiş. Bu yazarların çocuklukta ifade edemediği duygularından dolayı ve daha sonra hayatlarını nasıl yalnız, acılarla dolu ve hastalık içinde ve kötü hikayeler ile yaşadıklarını anlatıyor. Tabi başka can alıcı hikayeler de var. Bunlar içimizden hayatlar olduğu için çok sürükleyici bir kitap “Beden yalan söylemez” isimli bu kitabı keşke çocukken fiziksel, duygusal, cinsel taciz yaşayan herkes okusa belki yaşamlarında kendi iç duygularını samimiyet ve özgürlükle ifade etmelerini sağlayacak cesareti verir. Bana verdi en azından. İfade edemediği duyguların bile ne olduğunu bilmeyecek kadar gömen insanlara cesaret verici bir kitap. Tek kelime ile muhteşem Alice Miller’a cesaretinden dolayı teşekkür ederim. #BedenYalanSöylemez #AliceMiller #kitap#kitabımyanımdaolsunyeter#güzelbirkitapdaha #kitapsevgisi
9 Eylül 2018 Pazar
Beden Yalan Söylemez – Alice Miller
Siz istediğiniz kadar yaratıcı, ünlü, güzel, seksi, zengin, tanınmış kişi olun, kendi gerçekliğinizi kucaklamadı iseniz geçmiş olsun o yaşama, tabi buna sıradan bizler de dahil J. Gerçekliğin kendine ne kadar dürüst olduğun ve hislerini, duygularını samimiyet ve rahatlıkla ifade edebilmen demek. Aksi halde tüm dünyayı da gezsen kendine yabancı ve çevrende bu ilişkiyi destekleyenlerle olacaksın ve asıl özgürlüğü keşfedemeyeceksin. Mesele ifade edemediklerini bulup çıkarmada. Bu ifade edemediğin her şey bedende dönüp duracak, kafayı karıştıracak ve hep bir şeyler saçma, boş anlamsız gelecek sen onun ne olduğunu bilmeyeceksin. Empati ve geçmişle kucaklaşmak önemli ancak bunların hiçbiri kendi karanlığınla, nefretinle ve korkunla yüzleşmeden önce gelmemeli. Yani önce içindeki gerçeklik ile yüzleş, karanlığını tanı, onu ifade et. Ondan sonra o ifadeyi anlama ve kucaklama sürecine gir. Aksi halde her şey yine zihinde yaşanıyor yani bilincinde mantıklı anlayışlı adımlar atsan da bilinçaltı bedeninde kendini ifade etmeye devam ediyor. Sevgisiz, ilgisiz veya tacizlerle büyümüş çocuğun duygularını ben anladım demekle ortadan kaybolmuyor. Sen ne yapıp edip o çocuğun duygularını duymalı ve doyurmalısın. Yoksa süper anlayış çalışmaları, muhteşem polyanna bakışı hayatını düzenlemeyecek ya da hiçbir alkol, esrar, uyuşturucu duygu bedeninin acısını dindirmeyecek.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder